Okuduğunuz şiir 12.5.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
aşk öldü mü
bana koymaz deyip sancı kör duvarlarda yosun sayarsın ölüm yazarsın işte o an tabut olursun kendi bedeninde hiç bilmediğin ezgiler dinlersin
Mahir Ulaş
hiç bilmediğin anlarda ağlar gözlerim senden sonra tanışırım yaşamın siyahıyla aşk öldü mü ört üzerime kefenimi...
yalnızlığın karanlıklar doğurduğu çocuğuyum ben emeklerken başka bir takvimde sana büyüyecektim rengi bozulmamış sabahta git dedin/gittim nasıl uyuyayım nefesim uzun yağmurlara gebe kaldı yüreğim öldü arsız umutlarım avucumda baharsız kaldım sensiz...
ellerinde şiirlerim sağken ve ninnisizken günün mavi ağzında karanlığa eridim indikçe doruklarından sancılar içine gömdüm gövdemi bir el attın yaralandı sözlerinle göğüm ağır kurşunlar altındaydım bilemedin dönüşüm sana güneşim sanaydı
sorma bana beni en uzak mesafeye atarken adımlarımı daha fazla hüzün çizdirme duvarlarıma farzet ki aşkı sınadım bulutlarına değdim ellerin ama bilemedin zikrimdeki seni...
susadıkça sana gözlerinden ayaz haykırışlara yükseldim içindeyken gecenin kaç kez gördüm yüreğindeki ölümümü sevgisiz düşlere attın kaderimi iyi bilirim bu vakitleri ve sızlayan göğsümü hüzünlü şarkılarda
lütfen aşk geçmişin takvimine aşina bir acıdan gün sorma bana beyazına gireyim
çağır/ma beni elvadası bitecek baharım/ın
not:şiirimi güne layık gören değerli kurul üyelerine ve sayfama yorumlarıyla misafir olan arkadaşlarıma teşekkürlerimle saygılar.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
aşk öldü mü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
aşk öldü mü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
* "Mutlu aşk yoktur" demişti, Fransız Şiirinin büyük ustası Aragon. İkinci Dünya Savaşı'nın karanlık yıllarında.
** Şiire dair bazı eleştiri ve öneriler: Genelde şöyle bir sıkıntı oluyor şiir yazan arkadaşlarda. Güzel buluşların, güçlü imgelerin ardından, son derece sıradan, (biraz arabesk/biraz alaturka) satırlar geliyor. Bu satırlar, daha önce söylene söylene eskitilmiş ve hiçbir etkisi kalmamış sözler oluyor. Ne yazık ki bu sıradan söyleyişler, önceki güzel dizelerin de güzelliğini gölgeliyor ve şiiri bütünsel olarak zayıflatıyor. Şair, yazdıklarından hangisinin "şiir dizesi", hangisinin "şiir dizesi" olmadığını saptadığı anda; şiir yolculuğunda çok büyük mesafe katetmiş olacaktır. * 1. bölümdeki son dize ("ört üzerime kefenimi") bence gereksiz. (Arabeski çağrıştıran bir söyleyiş) "Aşk öldü mü" zaten yeterince yaralayıcı.
2) son üç dize (öldü arsız umutlarım avucumda) ve süreği çıkarılmalı. Biraz sıradanlaşıyor, üstteki "uzun yağmurlara gebe kaldı yüreğim" imgesini de zayıflatıp, yok ediyor.
3) Son dört dize çıkarılmalı. ( "ağır kurşunlar altındaydım") biraz arabesk biraz alaturka kalmış. Bu bölüm, "yaralandı sözlerinle göğüm" de bitmeli. Güzel bir dize çünkü.
4) Son üç dizesi (ama bilemedin / zikrimdeki / seni...) çıkmalı. Bu da çok söylenmiş, eskitilmiş bir söylem. Yeni değil.
5) Son beş dizesi de ("sevgisiz düşlere attın kaderimi" ve süreği, çıkarılmalı. "yüreğindeki ölümümü" de bitmeli ama "yürek" sözcüğü yukarıda da geçtiği için, iyi düşünülmeli. Başka bir sözcük. Belki "gönlündeki ölümümü" ya da "kalbindeki ölümümü" derdim, ben olsam.
** Bitişten bir önceki bölümde "lütfen aşk" ı çıkarırdım. Şair, "gündelik dil" den ( lütfen, ne olur, duysana, haydi... vs.) uzak durmalı. Bir üst dil yaratmak adına, Şiir Dili. Şair, çok anlatmaktan değil de, sezdirmekten yana olmalı. Şiirinde boşluklar bırakmalı okura, çağrışımlar, acabalar...
"lütfen aşk" ı atınca; kalan iki dize çok daha çarpıcı, gizemli.
* Bitiş için de önerim (sözcük ekonomisi adına) : "çağırma elvedası bitecek baharın "
***** Yukarıya yazdıklarım, elbette "bence"dir, bana göre. Tamamen "öznel"
Şiirin tasarrufu Şairinin elindedir. Belki bir pencere açmak istedim. --------
sorma bana beni en uzak mesafeye atarken adımlarımı daha fazla hüzün çizdirme duvarlarıma farzet ki aşkı sınadım bulutlarına değdim ellerin ama bilemedin zikrimdeki seni...
ellerinde şiirlerim sağken ve ninnisizken günün mavi ağzında karanlığa eridim indikçe doruklarından sancılar içine gömdüm gövdemi bir el attın yaralandı sözlerinle göğüm ağır kurşunlar altındaydım bilemedin dönüşüm sana güneşim sanaydı
sorma bana beni en uzak mesafeye atarken adımlarımı daha fazla hüzün çizdirme duvarlarıma farzet ki aşkı sınadım bulutlarına değdim ellerin ama bilemedin zikrimdeki seni...
susadıkça sana gözlerinden ayaz haykırışlara yükseldim içindeyken gecenin kaç kez gördüm yüreğindeki ölümümü sevgisiz düşlere attın kaderimi iyi bilirim bu vakitleri ve sızlayan göğsümü hüzünlü şarkılarda
*hüzündü damla damla bu sabahın bulutlarına yağdı.. tebrik ederim mükemmel bir şiirdi ..güne gelen güzelliği kutlarım .. şiirle her dem*
sorma bana beni en uzak mesafeye atarken adımlarımı daha fazla hüzün çizdirme duvarlarıma farzet ki aşkı sınadım bulutlarına değdim ellerin ama bilemedin zikrimdeki seni...
sorma bana beni en uzak mesafeye atarken adımlarımı daha fazla hüzün çizdirme duvarlarıma farzet ki aşkı sınadım bulutlarına değdim ellerin ama bilemedin zikrimdeki seni... kutlarım çok harika ...mükemmel... tebrikler ......yüreğinize sağlık saygılarımla duayla dostça kalın
geçmişin takvimine aşina bir acıdan gün sorma bana
beyazına gireyim
çağır/ma beni
elvadası bitecek baharım/ın
kutlarım çok güzel...sevgimle....