Sessizliğin kadranları. . . Bu sefer boş yere değil yalpalayışları Uçuşan yaprakların Ve susuzluğumun da bir sitemi var belki geceye Gözlerin Mecbur etse de beni Siyahlara... . . Kapıların hep duvarlara açılışı sanki Çıkışı olmayan tüm viranlıklar Ve Kopuşum yakın hazanından Yaprak yaprak çürümelere... Oysa gece getirmişti avuçlarımıza yıldızları Ve gülümseyerek bakıyordu bize ay. Son kurşunun çaresizliği acze düşürür geleceği Ve Çoktan ateşlenmişti silahım Yüreğine... Ya hedefini bulacak kurşunum Ya da acizliğe kapanacak bir ömür Sensizliğim... . . Sessizliğin kadranları, kurulu değilse saatler Tozlanmaya başlar sanki bir kum fırtınasına tutulmuşcasına... Göğe bak Sadece... Ve anla uçsuzluğunu Çaresizliğimin... Aklıma, kalma artık çat kapı girip çıkarcasına Kalma Ne sen verebilirsin bana ömrünü Ne ben ölebilirim kavuşup sana... Öyleyse Neden uzun bu kadar gece... Ve sen Neden gerçekliğimsin söyle Söyle... . . Yoksa Yok musun? Senli bir yalnızlık mı hep... İçim dışım... . . . |
Güzeldi kutluyorum efendim