İki saat. . Yorgunluğuma ilişmemeliydi tuvaller Bir kelam Ya da azap… İfadesi zor muammalar… Düşünmeden edemeyeceksem eğer Yardım et muhtaçlığıma bir kılıf bulmama… Yakışıksız ne çoktu aklımda kımıldanışları kelimelerin Oysa kalemime ilişmek ne mümkün bir bilseniz! Geceye fırtına Güneşe ayaz neyse o! Yorgun bir sevilme demidir kiraz çiçeklerinin bahar Zoraki bir tebessüm kadar… Ve siyah beyaz bir fragmana ilişmiş ölümlüler de tedirgin Sanki yollarına çığ düşmüş Sanki kıyametler kopmuş aniden Ümitsiz bir hayal kadar mecalsiz… Vakit yok kollarında Ve kimse şarkı mırıldanmıyor Bense Öylesine saçmalıyorum işte Öylesine ölesiye… Karşında oturmuşum sandalyeye Sanki bir asra yeminliyim Ağzımı açmadan… Dudaklarından ömrüm dökülüyor Gözlerin hücrelerime ziyan İki saat… Sanki bana iki yüz yıl… Ve dağılıyor insanlar… Ben sensizliğe gidiyorum Oysa sen… Bırakıp vurgunları yüreğime Gidiyorsun… Bensiz gidiyorsun… ...... |
Her saatin ölçütü
Her saniye hatta sakisinin farklı boyut kuramına girmesi
Düşsel ve ayinkar durumlar içine girmez miyiz
Hele ki şair yüreğe sahipsek
Uzaktan, dağlar, yollar öte olan her hüznü içimizde ç’ağlatmaz mıyız
Derindi
Güzeldi
Dokunaklıydı şiir
Yüreğinize sağlık değerli şair
Tebriğim ve esenlik dileklerimle