Bir kar yağımı. . Göğün buyurganlığına kalmalıydı oysa İçime dert, delicesine boşluğun... Farksız Viran bir yangından Mazisiz bir üşümüşlüğü bıraktığın tenim Ateşi fersiz Alevi çöp gibi çelimsiz Öylesine bir tahrip edilmişliğe kelepçeli Ve kıramayıp zincirlerini kederli Nicedir! . . Uzaklığın Bir kar yağımı... Sanki güz ülkesine çekip gidişin kelimelerimdeki buzullar... Ve asilliğin Rengi geceden mülhem bir pelerin... Bir halı gibi serilirken ayaklarının altına karlar Güz Sanki mağlubiyete milyonlarca kez mecbur Ümitsiz bir seferin... . . Nedense... Üşümüş bir yalnızlık Ya da geceye hoyrat Ayaza mutat bir kahrolmuşluk tüner keman tellerine... Yılkı gibi Bir yabana delicesine şahlanıp Didişir zemherilerine dokunmak için hayalim... Kül rengine yamanmış bir yeşil Siyaha bezenmeye onursuz bir sis... Dökülen Sararmış, kendine mecalsiz ışığıyla sokak lambaları Ve yağmura teslim olmuş kaldırımlar... Sokak Sanki senin eserin... Gece Sanki der Bırak beni de çekip gideyim... Kirpiklerinde Kararmış bir ruhlar seremonisi sanki rüzgâr Ve aklımda Hâlâ kurumuş gözlerine tutunamayan ağlayışlar... Vardığım değil bu Islanmış kahverengi yapraklara sinmiş çekip gitmeler... Vardığım değil Bir ömür boyu sana mecburiyetim ıssızlıklar... . . Buradayım hâlâ... Senin şehrindeyim... Buradayım işte Çekip de gidemediğin... . . . |
Bir ömür boyu sana mecburiyetim ıssızlıklar...ne çok şeyi vurgulamış, kaleminize sağlık tebrik ederim.
Selam ve saygılarımla.