Kapılar II
Şehrin uzağında
Düşün ki suları yanmakta nehrin Dağların çiçekleri yolları anımsatmakta İnleyen bir ömür değiş-tokuşta Çakıl taşları, evrenin sana döktüğü gözyaşları Ve umudun uzağında Düşün ki kırıldı kilitleri kavuşmanın. Bir kapı düşün ki aralanmaz Bir kapı ki hikayesi senin yüzünde bitiyor İçinden çıkılmıyor ne güzün ne sözün Yağmur desen toprağın yalnızlığı Rüzgar desen bütün kapıların kilidi Bir yalnızlık düşün ki dilsiz ayna Bir yalnızlık, meali senin terkin. Bir yankı örer saçlarını Uzar baharın ömrü efil efil Ölümü haber veren yokluğunun kıskacında Kesilir tırnağı yaşamın Yüzüne gülümseyen şiirler doğurmakta parmaklarım Düşün ki ay eskimiş üstümüzde Bir bulut söndürür ağzını Yaprağıyla dövüşen ağacın baharında. Bir kapı kırılır, kalbimden önce Bir kapı ki bilinçsiz yumrukların gürültüsünde Korkuya karışıyor gül kokusu Gömleği önden yırtılmış bu defa sevdanın Uzağın sesi bulanıyor ansızın Düşün ki özlemek bile küçük harflerle yazılıyor artık Ve bir sanrı büyüyor acının bahçesinde Düşün ki her acı, yürekte durduğu gibi Durmuyor cümlede. Nedim KARDAŞ |
İçeri girildiğinde başka, dışarı çıkıldığında bambaşka..
Kapılar ne denli önemli, bazen mecazında kapalı kapı, kalp olurken
Bazen içinden çıkılmayan, kapıdan çıkıldığında da içine düşülen cendere..
Kutlarım kaleminizi Nedim bey, saygı ile..