Siyah
Sudaki yangın,
Ne vakit dile gelse, Uzuyor ömrü yaranın Siyaha muhtaç oluyor gözleri insanın. Kavak sesleri Uyandırıyor yalnızlığını hatırlamanın Unutmanın dünyasında mülteci bir uyku Sızıyor siyahın hayret şerrine. Ne bir incelik var şu hüzünde Ne kahırda aklı selim bir ezber Düşünce insan, kendi ardına Sonsuzluğunu siyahın, yüklenip duruyor. Ah siyah, ah siyah Görüp de inanamamanın seyyahı Ahı, uçurumun ağzındaki insanın Ölümün esvabı, hayatın kör ağrısı. Bardağın boş yanı bu umut Dolu dolu gençliğin yamalı bohçası Ne vakit düşse tuvaline sonbaharın Yüzü çirkin, aynası kırık, derin bir yatak. Yangındaki rüzgar Ne vakit çıldırsa Kısalıyor tırnağı ışığın Paramparça oluyor siyahın insanı. Nedim KARDAŞ |
Tebriklerim ve saygılarımla.