kelebek tadıkalbinden geçerken kelebek tadında dağılan dağ ve tarihin kefenli sözleri boşluğa sürgün sessizlik kuytu yerlerde gurbetin hırçın tuzu ağzından sökülür çocukluğumun bahçesi bırak dudaklarına kalbimin su içeceğim aynanın karşısında dolan içim ne uzun bir yol yalnızlığın kendi renginde/ rengime ellerini veren hayallerini hep sağ/salim döndür yüzümün benine günler çabuk geçecek koluna değen yaprak yel/yağmur bir martı geçerse başının üstünden hepsi benim unutma... derin düşlerinin içinde uyuyan uyku yakut diliyle sokağında gözyaşını silerken saçını okşar/belini örterim bütün bunları unutma... siyah güller hangi uçuruma bakarsa baksın adınla ağlarına çek beni/ zeytin ağaçlarının gölgesine kapı sesi gibi kapat sonra beni kendine heybendeki kıl batarken tenime sabırla olgunlaşan gözlerimde mavi şarkı ki, gömleğini soyunan gök açıyor her geceye uçurtma duvakları rüzgarla bir bekliyorlar bizi büyü umut üstüne titrediğim zamansın saat sesiyle kalbini kurcalarken ruhumun... |
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar