Riton kutsallığında düşTanrıların dillerindeki kutsal diatessarona eş olarak Ellerimde taşıdığım kundaksız kız çocuğunun çığlıklarıyla yankılandı Arşın ortasındaki kuyu Sonrası Ucube ruhlu zayıf bedenli bir keşişin anlattığı masaldan ibarettir… … Sol omuzuma dokunduğunda doyumsuz nefesi İpeksi düşlerini ısırdığım bir ölümlünün Rüyasını yeni terketmiştim Saçlarıma dolanan davetkar sesiyle gel dedi Günbatımında helak olan inancın ganimeti sayılan Hazzın yatağına Gökkuşağının altında oynaşan ürkek cüceler şahitti Doyumsuz zaafların vaadiyle başlayan ritüelin Gümüş tepsilerde sunulan acımasız düşlerle süslendiğine -Karşılıklı nefes alış veriş- Çıplak bedeninin üstüne örttüğü yemin ile Açarken lacivert labirentin kapısını *tutku Mezarına geri dönüş yolunu bulamayacağını anlamıştı Parmakuçlarına değen kaderin kıvılcımlarına aldırış etmeden Duyduğu ulumanın izinde yürüdü Lekeli dillerindeki kusurlu tasvirleriyle ona eşlik etti İki öksüz duygu Ta ki Güçlü bedenindeki gri tüylerinin arasına parmaklarını daldırana dek Buz kokan gecenin perdesi aralanmıştı artık Dudağındaki ateşi zerk etmek için Boynuna eğildi *aşk Çıplak ve yeminsizdi Kendi arzusuyla bırakınca ruhunu Ölümün dayanılmaz sıradanlığına Bir avuç acının içinde gizlenen huzurla açtı gözlerini hayata O günden sonra bıraktı ikisi de Görmek için bakmayı Konuşmak için ses çıkarmayı… |