KIZIL-KIYAMET MEVSİM
Kaç menzil uzağımda gözlerin
Hangi soğuk lahite değer ellerin Yokluğun derin bir boşlukta yankılanırken Sesimde canhıraş melodiler Büyüdükçe büyüyor sensizlik Apansız can verebilirim Nadasa bırakılmazdı aşk Ayetler kadar iyi bilirdim Lakin topraklarım istila altındayken Ancak yalnızlık konçertosunu çalabildim Yorgun akşamlar düşer gökten Etimden parça koparırcasına Vurur hasretin soysuz sancıları En umulmadık yerlerimden Ellerin ki anne yumuşaklığı taşıyan Yüzüme değmeyeli ne çok z/aman geçti Nasırlı ellerim ki sık(ıl)maktan çatlayan Kendime yabancıyım Nehre yansıyan gözlerim değil Hasret tanıdık, yokluğundan arta kalan Gel diyemem,hem gelemem de Bir hayat ki benim olmayan Sırtımda dağlar Avuçlarımda kırbaç izleri //artık göğsüm bir anıt mezar boylu boyunca sen/sizlik yatar// Kızıl-kıyamet mevsim Örtündüğüm yokluğunun cehennemi Isıtmasa bedenimi Hiçbir şehir kaldıramaz yüreğimi Her gün yüreğimden bir parça koparıp Posta güvercinlerine versem diyorum Konsalar pencerenin kenarına Ses verse yüreğim ‘’Özledim’’ dese ve sussa Bu gök,yıldızlar,ay şahit Yutkunduklarım g/izlemese beni Her adımda ihbar ederdim kendimi Acıdan b/aşka bırakacak mirasım yok Hoyratlığım alabildiğince çok Ey sesine notaları yok saydığım kadın Ben yeryüzünün en radikal bölücüsüyüm Seni herkesten ayrı tuttum Unuttum kendimi, unuttum Necat USLU |
08aysu tarafından 4/26/2012 9:19:15 AM zamanında düzenlenmiştir.