asil bir feryad
susmayı öğrettiği zaman acımasız yazgılar
karanlıkların yalnızlığa eş bir türküsü olurmuş her yürek yangınında... kalemini kırmayı öğrettiği zaman vedalar kimsesiz bir idam sehpasında gecenin hüzünle eş bir yankısı olurmuş uçurum kenarlarında... her ahın sonunda bulunduğu mektuplar yollandığında sana sende kalan bana ait bir anı yazılı kalmış tüm gerçeği boşluğa atılmış şarkılarda.... sessizliğini gözlerinden alan hayatların sonsuzluğunu kucaklayan her mezar taşının umutla eş bir mazisi olurmuş yeis denilen köhne bir çukurun tam ortasında... kaybetmeyi yalanlara batan dillere vefa eden zamanlarda sevdanın kendine ait asil bir feryadı olurmuş ölüm denilen sonsuz bir başlangıcın gözyaşlarında... |