L/İMANSIZ DENİZLERDE ŞİİRLERİM SENSİZLİKTE
Derler ki:
Cemre önce havaya, sonra toprağa, sonra da suya düşer. Yalan söylemişler sevgili Önce, sen ateş olup bedenime düştün. Bedenime düşüp yüreğimi yaktığın günden beri, Hava toprak ve su benden içeri. Kirpiklerin sıratken, Ve zebaniler nöbet tutarken yokluğumda, Araf’ta kelepçeliyken düşlerim, Hicran kırbaçları şaklarken yüreğimde, Kızıl bir seherde gıcırdarken dişlerim, Tırnaklarımı suratıma geçirip, Yine de damla damla seni içerim. Ceberrut gecelerde soluğum kesilirken dehlizlerde, Avazım duyulmaz,çarpar soğuk duvarlara. Yüreğim cehennem,yüreğim düş kuy(t)usu Ve bozulur, celladın gelmez artık uykusu. Anladım ki; Yusuf kuyuya düştüğü günden beri, Sen de d/ipsiz yüreğime düş/müş/sün sevgili. L/imanı yok, içimde çalkalanan koca deryanın. Savruluyorum girdaplarda yokluğun k/oynunda. Hani ruhuma yansıyan yakamoz gözlerin de olmasa; Üryandır artık yüreğim,be(r)delini ödediğim dünyada. Hücrelerim seni k/anarken,hüzün demlerim gözlerimin buğusunda. Güz renginde sancılar pusu kurar, sensizliğin illegal gölgesinde. Baş harfin her dudağıma değişte ’F’ tipi hücrelere kapatırlar beni. İş bu yüzden sana sürüldüğümden beri kalemim ıslak yazar sevgili. NECAT USLU |
yüreğinize emeğinize sağlık...
saygıyla...