yoksunarşınlıyorum şehrin sokaklarını yalın ayak çarpa çarpa yalnızlığıma hançeremde keskin birer cam parçası oluyor yutkunduğum her sözcük tutup kırıyorum ferini yitirmiş sokak lambalarını -yoksun- her yer karanlık acıyla kıvranan bir çocuğun iniltisine dönüyor uğultusu rüzgârın damarlarımda dolaşan hasret süreğen bir resmi geçit oluyor hasarlı kalbimi kemiriyor yokluğun izmaritlerden yaptığım koleksiyon süslüyor penceremdeki saksıları tütün ve çay iki ebedi yoldaşım kurşuni gecelerde kül basıyorum yaralarıma fütursuzca küfürler savuruyorum içimden geçmiyor acı daha bir derine en derine iniyor kaskatı kesiliyor dünya duvarları eşeliyor tırnaklarım -yoksun- yuvarlanıyorum tepetaklak emekleye emekleye çıktığım yokuştan haberin yok içimde büyüyen kıştan ... Necat Uslu |
Emeğine yüreğine sağlık
________________________________Selamlar