uykusuz kâbuslarda geçmiş zaman
.
derdim değil bir şeyler anlatmak sana dönerken dünya elbette durdurur biri nasılsa olmayan yanlışları yamasan da iğnelesen de acıları göğsüme tek çıplak tek çürük bensem kör pencerende acımak yakışmaz sana arkana da bakma çoktan kapandı bu sanduka uykusuz kâbuslar senin olsun ayinleriniz ölü bir kuş gibi dönerken başınızda tüylerinden aklaşacak mı dualarınız cennetiniz olsun cesaretiniz nasılda yalandı dilleriniz tek tohumla gömülürsem toprağa senden uzağa kim bilir nasıl açarım yeni dünyaya masum serçeler konar mı ki dallarıma ki sanmam hepsi aynı ağızdan öpüşen kahkahalı ağıtlarınızın yuvalarında şakırken ağlamaktalar Tanrım küçücük kaldım eskiden uzanırken parmaklarım aya ucuz şehrin ışıklarına sarılmış ne kadar doğru insan varmış dünyada müsadenle içimdeki sevgiyi öldürüp tövbe edeceğim zaman geçmiş zaman unutup düşümdeki rüyaları yeniden uyumalıyım yarına 09__ |
ki kızıl kıyamet derdi vardır göğün
ama yine de bir özlem
yine de bir umut iklimi
bağışlanır serçelerin hatırına...
şiir eksilmesin bu sayfada
yetim kalır söz...