kabir
.
bu rüyâya açılıyor kapı damarlarımda a/kan sesi ya bozarsa rüyâyı nefesi geceyi karartıyor sokaklar anlamsız bir yabancıyım orada doğmadım ötesi hiç yok iri gözlerinde uzuyor bacakları kadının sigarasına saklı esrarında geceli saçlarını kefenliyor ay ışığı hazırlan ey yüzüm, hüznüm yıkamadan yağmurlar tendeki afrodizyağı mühürlenmiş cesaretli gözleri binlerce kez müjdelenen kıyamette yalnızlıktı her parçamda acı ağız ağız çığlık semâzen dünyanın eteğinde düşün aynı tünelin sonunu kan yağıyor k a n göğsümde o hâr ateş âsâsı yılan başlı yükselen dumanlar tanık rüyâyâ bambaşka mevsimde varmış ve kokusu sen yücesin yarattıklarınla avuç içlerinde dudaklarım beyza beyza, fersah fersah beyaz örümceğin ağında göz incisi dökülen yüzümde yaş deryası ne güzel utandım yine “şüphesiz Allah’ın azâbı çetindir” ismiyle böldü Musa ömrün denizini karanlık çadırlar aklanırken semada Burak atıyla yükselenin avuçlarında aydınlanan yüzünü gördüm annemin günlerden en iyisiydi dönecek yerleri yoktu; döndüler. onlar burada yüzü olmayan gölgelerde tekrar ede ede ve sığınarak geceye, gölgeye ve ölmüş annesine Lâ ilâhe illâllah karanlık kabrimde düşler tezahür yeniden dirilmek gibi fısıldıyor sev beni seviş benimle ölüm kolay korkmam sarılmak isteyenden ben |
afrodizyağı
kolay korkmam
sarılmak isteyenden ben
Mükemmeldi yine,,
Harika kalemine nazar değmesin maşallah diyorum