...¿
.
zaman mezarları solurken zemin üzerinde ayaklarım havada ölü insan ruhları topuklarıma sarıldığında nefesimi tutuyorum çocuksu saklanışımla bembeyaz bir boşlukken an hücresinde bağırır bir kadın çeltik attığı duvar kenarından karanlık sahiller boyu uzanır figürler hiçlik dişli siluetini kırar buz tutmuş bulutlara sarılır boyunca rüzgar saklanırken yıldızlar kızıl dudak kıvrımlarına dolunay ışığında gülümser duygu alacası bilinmeyen ülkelerde terk edilmiş martı yuvaları ateşten deniz diplerine dökülürken ten nefes zorda -harda ruh inadına yangın doğumları basarak lacivert bulutlara katılır güçlü dolunaya şimdi sarmalı ılık rüzgar dokunmalı hissetmeli şahdamarını kan sızıntılarını öpmeli ölüm kuşkusu genzinde toprak kalıntısı sağanak telaşında yağmur her bir iri tane dokunurken ruhuma ağrılı hiçlik tutkusu doğru zamanda aldatırsa güneş erir nur içinde minnettar günahlar tuzaklar kuran düşünsel lavlardı tenimde yıkananlar özgürdür artık kefen ruha sığınan bedende sessiz çığlıklı son nefeste |