gözlerden döner gölgeler
.
deli küre düzeneğine kırmızı düşerken yaprak göğsümde esneyen geniş alanda kopar kıyamet acının işaretini göremezsin gözyaşlarımı görmediğin gibi sessizliğin düşüncesinde titreyen dudaklarında soluğumu kilitlerim boynumun etrafına doladığım ipi çekme yutkunamadıklarımı haykırma cesaretimle savunmamı çiğnerim / sinir uçları açık bir gölge gibidir boğazıma yakalanan rüzgar korkusuzca baktığım yolda çürük gözyaşlardan damlarken kan dilimlenir acılar gözlerden döner gölgeler parçalanan ayna yansır vakitsiz güneş ayrılır ay yükselir gecenin en durgun zamanından dışarı düşkün umutsuzlar gibi dua inkarında değil başım dik acının derinliğinde şeytanlı kabuslar yoksun tutkularda rüyalar ezilir ayaklar altında konuşmamayı hatırla acıdır ruhun yakıtı kilitlenirken karanlığın ötesine derin kesikler olsa da tende bilirim O ruhu açar ki gücü yoktur kimsenin düzeni değiştirmeye yaktım senden önce ne varsa uzaklara uçurdum külleri siyah tuzak sözler zalim bir his karanlığında laneti adıyorum günah sancılara intihar değil dünya değişikliği sadece tutarsızlığım(n)da aynanın gerçeğine saklı başka bir şiirde senindir kalbim 09_ |
yaşamak
varsaymak
ve
var saydığına
inanmak
kendinde
yok
ettğin hiç bir şey yoktur aslında
olsaydı yok olmazdı
yada sen aslında
hiç var olmadın
var olduğuna inandın..
anadan doğma kör gökyüzünü ve gölgeyi nasıl anım sarsa
nekadar anımsarsa
sende okadar varsın
sevgili yazar arkadaşım şiirinizi sizi tebrik ederim iki dünyanın ayrı kalan denklemlerini fırınlamışsınız kısa ama anlatma çabasında tabiki yazarım anlayana değil mi ?