Çare Sensin
Yıkık duvarların ardında sessiz bir çığlık,
Umutların gömüldüğü bir karanlık kuyu, Gözlerinde kaybolmuş ışığın gölgesi, Kalbine tünemiş derin bir hüzün kafilesi; Derman arar her nefeste her solukta, Bulamaz çareyi bu gemide dalgalar arasında; Yaradan’a döndürür yüzünü gözyaşlarıyla, İçindeki fırtınayı dindirecek sükunet arar dağ başında; "Yaradan’a!" seslenir neden bu kadar derin içimdeki acı? Neden her adımda bir engel her nefeste bir sancı? Hangi günahın bedeli bu çektiğim acının bitmez diyeti? Hangi yolun sonunda bulurum huzur ve sükuneti? Çaresizlik içinde bu adam dualarını göklere yapar Her sözcükte bir yara her mısrada bir sızı göze çarpar, Kalemi titrerken içindeki karanlığı geceye döker, Gözyaşlarıyla ıslanır her kelime boğulur her satır; Sensiz geçen her an dipsiz karanlık bir kuyu sanki, Yokluğunda bu dünya sahipsiz acı veren mezar gibi, Neden karanlık bu yollar bu geceler gelmedi mi vakti? Rahmet yağmazsa üstümüze bu zulüm boğacak Vallahi! Yaradan’a döndür yüzünü içtenlikle yalvar dök içini, Rabbim, görüyorsun bu acıyı duyuyorsun sessiz çığlığı, Bir umut ver bir ışık göster dağıt üstümüzdeki karanlıkları, Dinsin çimdeki bu yangın tutuştu yakıyor için için yüreğimi; Erol Kekeç/19.07.2024/03.30/Sancaktepe/İST |
Saygılar