Hayat Bir Nazar
Akıyor zaman, hüznün nehri,
Bir düş gelir, bir düş biter. Taşların arasından fışkıran su, Bir ömre dokunur, sonra silinir gider... Nice sultanlar, tahtına yaslanır, Gökleri delip geçen hayalleri var. Ama bir akşamüstü, bir ışık söner, Ve kül olur gider yüzlerindeki ihtişam... Bir pencere var, ötesi sonsuz, Her gelen bakar, bir nefes solur. Sonra çekilir perde usulca, Gölgeler kalır, hayırla anılmak umulur... Ağaçlar yaprak döker mevsim dönünce, Her bahar yeniler köklerini gönülce. Ama insanın mevsimi farklı, Her dönüş biraz eksilmekle biter... Bir adım atarsın, önünde bilinmez, Her çıkmaz sokak, umutla bezenir. Yine de görmez insan ötesini, İnadına seçer şaşalı dikenleri... Ne altında kal taşın, ne tepesinde, Her yerin bir öyküsü vardır içinde. İnsan dönüp baksa kendine, Belki anlar, pencerenin gerçek sırrı nedir diye... Akşamlar sarar ışıltılı gökyüzünü, Güneşin batışı bir vedanın öyküsü. Yıldızlar fısıldar sessizce geceye, “Her gelen gitti, ölçü kaldı geriye...” Ey yolcu, çöz bu dünyanın çıkmazını, Her adımın bir iz, bir düşün yansısı. Öyle bir hayat sür ki son nefesinde, Ardından dua yüklensin, karamsarlığın yerine... Sular hep akar, taşın ötesine, Her şey bırakır izini kendince. Sen de pencerenin önünde bir yolcusun, Bir ömür boyu neyi hatırlayacaksın? Ne saltanatlar kalır, ne ihtişam, Gönlünün derinliklerine kur tahtlarını tamam. Bir pencere var dünyadan bakılan, Unutma, aslolan hayat sevgiyle anılan... Erol Kekeç/03.01.2025/Namazgah/İST |