Ufukların Çağrısı
Bir sevda ki güneş olur karanlık bağlara,
Yanar gönül ateşi, düşer aşk otağına. Gözlerin Kevser pınarı, sözlerin bir nağme, Her harfin cihan olur, düşer gönül dağıma... Ey zülfün karasıyla geceyi süsleyen dilber, Sana erişmek için ruhum bir âh ile titrer. Leylâ’nın yolu çetin, Mecnun’un derdi nihan, Feryadım yıldızlara, nefesim mâh-ı cihan... Ey hüsnün bahçesinde açan gonca-i nazlı, Yaralı bülbül sana âşık, gönlü hep hasarlı. Bir bakışın hâr-ı aşk, tutar yüreği candan, Her mevsim bahardır sende, gülüşün irfandan... Bir düş ki uzanır semânın ötesine, Hançer olur karanlık gecenin gölgesine. Umutla yürür insan, her fırtınaya rağmen, Hayâller taşır onu göklerin âlemlerine... Ey seher vakti doğan, güneşi muştulayan, Her damlan yağmur gibi, gönülleri oyalayan. Bir fidan gibi yeşerir umut, sevda toprağında, Kök salar ruhlarımıza, büyür kalb-i şahında... Zira bu dünya fanidir, her şey gelir geçer, Ama umut ebedîdir, kalpteki bir cennet. Ne gam kalır ne keder, insan hayâl ederse, Ufukta doğar güneş, nehirler coşar tersine... Bir ulu dağ ki başında kar olur yaz günü, Toprağın sesi derindir, taşır bahar düğünü. Rüzgârın nağmesiyle yankılanır her yan, Tabiat bir terennüm, duyulur ahenk-i zaman. Gölgesinde çınarın, seher vakti susulur, Bir kuş öter usulca, göğün rengi uslanır. Dereler söyler şarkı, çiçekler açar nazlı, Kırlangıçlar kanat vurur, semaya doğru uçar.. Dağların dilinde bir vuslat, bir özlem var, Gönül onunla bilir hayatın manasını verir karar; Toprak ana bağrında saklar bin sır, bin hikmet, Ona yaklaşan bulur cihanda huzur ve himmet... Bir yiğit ki yürür yürekle, korkmaz fırtınadan, Zırhı sadakat olur, kalkanı aşk vatandan. Adı yankılanır gök kubbede, yıldızlar ürker, Zafer onun nurudur, düşmana korku düşer... Ey alnı açık yiğit, kahramanlar otağı, Düşlerin ufuklara uzanır, asar yüce bayrağı. Sözün kılıçtan keskin, kalbin bir gök kubbedir, Adaletin yolu seninle düz bir seherdir... Her savaş bir vuslattır, sabırla yürüyene, Kalbindeki ateşle, zafer dokunur eline. Vatan için dökülen ter, kan değil destandır, Her adımda ruhun cihana bir fermandır... Sevda, umut ve cesaret; bir ufukta birleşir, O ufukta yıldızlar dahi meftun, dile gelir. Kalp atışıyla başlar her bir yiğit destanı, İlham olur dünyaya, yaşatır yüce anı... Doğa bir sancak gibi yükselir ufuklarda, Aşk bir bahar esintisi, dolar cümle dağlarda. Kahramanlık gül bahçesinin goncası gibi açar, Ve umut, bu bahçede ebedî bir nuru saçar... Her zorluk bir fırtınadır, her düşüş bir başlangıç, Yağmurla yıkanır yürekler, açar gül, son bakış. Ve insan, ne kadar düşse de, hep ayağa kalkar, Çünkü kalbin derinlerinde hep bir gökkuşağı parlar... Erol Kekeç/26.12.2024/Namazgah/İST. Hayatımın 56. yılına armağan ettiğim bir şiirimi paylaşıyorum... |