Can Feda
Kapat gözlerini, kalbimin ince sızısı
Özlemek denen bir yaştayım, saçlarımda deli rüzgar Gaflet bir uykudur, sensiz geçip giden bu devir Uzat ellerini gönül rengim Hangi sabaha uyanacağım bilinmez, Bir çiçek gibi ömrüme izan ol Olsun yollarımı kaybedeyim aklımdan önce Olsun bu can feda, olsun bu har feda. Aç gözlerini, kalbimin ince sızısı Ağlamak denen yaştayım, koynumda sarı şarkılar Nefret bir uyanıştır, sensizliğin sakat sularında Dağlar ki en onulmaz bir bağırıştır, yaralar açar yağmurlarında Bir umut gibi göğsüme deva ol Olsun ışığı kaybedeyim körlüğünde ayrılığın Olsun bu can feda, olsun bu can feda. Kır kilidini gülüşünün, pas tutmaz çünkü yüzün Kır kalbimi, vur bedenimi bu dilsiz devrin hükmüne Gölgeler çoğaldıkça bulutlar yürüsün Yaktığın körkütük ateşlerin üzerine üzerine Sor beni annesini arayan her nefse Sor ki neymiş bilesin Feda olsun bu can, feda olsun bu can. Nedim KARDAŞ |
Dilsiz değil bu devir bence, aksine bağıra çağıra zalim.. anlamaya sağır ve görmeye kör..
Boğulan balıklar varmış, bunu duymuş muydun Şair ? Yaradılışları tamamen suyun altında yaşamaya yönelik tasarlanmış olmalarına rağmen bir şekilde nefessiz kalıp ölüyorlarmış.. Bence etraflarındaki balıkların hayvanlıklarına daha fazla katlanamadıkları için.. Diğer balıklar yalnızca nereye geldiğinle ilgileniyor, oraya nereden geldiğine kimse bakmıyor.. Birileri için üç kulaçlık yolları kat edebilmek adına solungaçların şişene kadar yüzmüş olsan da okyanus için bu hiçbir şey ifade etmiyor. Zor demiyorsun, kolay sanıyorlar..