Tesbihli yağmur gecelergöğsümde ay ışığının ıslak dalları sarmaşıklar gibi güldüğünde yığıldı akşamın örgülü saçları bir avuç yalnızlığın dar gölgesinde mavi bir ’sus sevinç yağmuruyla taylandığında yüzünden öperim seni deli bir kök ağdı uyku öncesi titreyen aydınlığın ten doğumuna.. aktı sırtımın çiçekli toprağı bahar buğusu rüzgarın derin kuyusuna.. sabrın kıyısında düş dinğinliği dudağıma sarmalı güneş sarı sırrın kızıl kokusu boşluğa aşkla mayalanan çatının yıldızlı sıvası parmağımın ucunda kafesli masal uykular tohum uykular koyu bir yolculuk Tesbihli yağmur geceler gecenin bulut rengi karanlığında ateşin güzelliği kocaman ağız iklimiyle usul usul soluğuma çekilen dilimin ezber şiirlerinde ikindi söyleşileri koydum seni suyun çemberine yıkandı bir gün daha ışık sevileriyle o kadar yakın kaybolduk birbirimize ne zaman uzansam dalgaların başına bakışlarımın gizine kıvrılır gök en soylu sessizliğin yelpazesiyle açılır kapı ağacın bağrında yaşam dalları salkım kuşlarla çarpar bedenime deniz uzanır bir yerlerden içime ırmaklar akar hüzün çırpılı mavinin kanatlarında uykundan öperim seni vaktini kazan gece kirpiğime kanar kabaran dağ uçlarına biraz dursam güneşi içerim zambaklı ruhundan aşeren hayalleri sonra özlem vadili saksıların bağrına avuçlarında gözlerimin gül dumanı gecede yıldızlar gözlerinden öperim seni güllerin tozunu soyan diri sabaha pencereler açıyorum genişledikçe soluğum içerde büyemenin yankısıyla uzanıyor günler her damlada ıslık sesim yüreğimde yüzlerce güneşle geceyi dokur ellerine ..... |
Yaradan kelamı; ilk evvelinde, sudan yaratmıştı, su başka...
Sonra indi yeryüzüne apansız, titredi gönül, bildi...
Sonra aşkdan pir pay/e aldı...
Sonra bir aşığın gönül seyrinden, indi arza...
Oldu iletken...
Bir sızıya eşlik, payına düşen...
Gizinden korkan kendisinin...
Aydınlanan, loş karanlığında...
Toplamda kifayetsiz...
Çok saygımla.