bir zaman müsaadesibir zaman müsaadesinde sesi uçtu ayakların.. sustuğum yerlerin külüne üşüdü lambalar biçildi ıssızlığın uyku tozlarıyla buğu ocaklı boşluğu.. büyüyen gölgelerin sis gözlerinde buharlı gök heybetli kirpiğiyle bıraktığında kendini ağaçlara bir dağın saçağından tutup da nasıl anlatsam seslerini gecenin kesik kesik bahçelerin soluğuna dökülür yüzüm girer gövdeme ayaz ışıklı bir çiçeği özlerim dolunayın göğsünden çalıyorum kendimi titreyen asılmaların kıyametinde karanlığın yarı usancı yangın gibi irkilir daracık pencerelerden çek beni saçlarımın kıvrımında güneş gevreği yaşama asılmışlığı ellerimin toprağa inen yankıların tok kokusunda zaman incecik ip kıvrılır kökleriyle yorgun ve eksik dilimin sözcüğünde suya gerilmiş kuşlar ve kalbimin yağmur kıvamında kenti tutulan bütün dizelerin aşkı yıldızlayan düş demi hâlâ ikliminde ne çok özlüyorum rengini çiçeğin bir zaman müsaadesinde yüzündeki güllere iyi bak Anne ..... |
Arayıştan acılar doğdu sonra, bir sırrın yanında özlenen...
Oysa sadece ıtrıydı, alem içinde özlenen alem...
Yitti bir büyük boşlukta güftü gü, hakikattı mayem...
Dahası dahası izin çıkmadı, payansız söylenen...
Söylemler söylemsiz, takatsizdir kalem...
Rabbim doğrusunu bilir...
Çok saygımla.