I. SEVGİLİ EY SEVGİLİ

Dudaklarını görüyorum
Kırmızı diyorum renklerden
ne güzel beceriyor harflere sarılmayı
Sonra harf oluyorum
Hayır noktalama işareti
Yok yok
Yumuşak içimli bir sigaranın
kırmızıya değen yeri

Gözlerini görüyorum
Mavi diyorum renklerden
ne güzel beceriyor martıları kucaklamayı
Sonra martı oluyorum
Hayır pusulasız bir gemi
Yok yok
Issız bir adanın
dalgalarla oynaşan palmiyesi

Gamzelerini görüyorum
Toprak diyorum renklerden
ne güzel beceriyor tohumu öpmeyi
Sonra tohum oluyorum
Hayır “Yuva Arayan Yusufçuk” hikayesi
Yok yok
O tatlı çukura düşmek isteyen
yağmur tanesi

II. ÜŞÜYEN SERÇE

Not: Biliyorken
göğ/s/üme kış gelmediğini
benim
Neden
üşürken
şehirler arası mesafelere
yaslanıyorsun
sevgilim ?

III. X VE Y

Ben Y idim
Ve insan arzulardı
elde edemediğini
Elde ettiğinin de
ararken eksik gediğini

Ben Y idim
ellerinde senin
çizgilerden bir adam
Beni hiç öpmedin
vakit ayırıp
X’i arzulamaktan

IV. KURŞUN ASKER OYUNCAĞI

Şımartılmış gamzelerinde
dudaklarım
nasıl dirilsin ?
Halim hal değil
nereye koyarsan orada duran
kurşun asker gibiyim


V. KOZANIN İÇİNDE ABARTILI VOLTALAR

Nereden biliyorsun
daha az acı çektiğini
kulağında dinmeyen zincir sesiyle
bir zencinin ?
Başkalarının aşklarını anlatan
harfleri sırtlanmış
buğulu pencerenin ?
Sabahın erken vaktinde
geceden kalma gözyaşıyla uyanmış
bir çiçeğin ?
Delik ayakkabılarını
yerlerde sürükleyerek taşıyan
-belki babasını arıyor-
bir yetimin ?
Paslanmış
ve martı sesi yasaklanmış
bir geminin ?

Bırakmalısın kozanın içinde
volta atıp durmayı
altı üstü terk edildin…

VI. KİMSENİN BİLMEDİĞİ ŞEYLERİN HİKAYESİ

Herkes
kurumuş yaprakların ardından
üzülüyor
Şiirler… Şarkılar… Ağıtlar…
Ama hiç kimse
o yaprakların
nereye gömüldüğünü bilmiyor
Mezarım diyorum
bu yüzden ıssız
ve taşında da
anonim yazıyor …


Özgür SARAÇ/Râzı
14112020Denizli