KİM BİLİR DUDAKLARINI KAÇ KEZ ISIRDIN
Yanılıyorsun ağzı sıkı sıkıya kapatılmış olsa da
hiçbir bavul dilsiz değildir Belki izi kalmaz diye birkaç kısa cümle kurarak gittin Bu haksızlık sevgilim Baktığın bütün aynalarda yüzün iz bırakmadı mı Ya yelkovanın bıraktığı izler emerken hani göğsünü zamanın Ki gözyaşı gibidir de onlar saklayamazsın Her şey iz bırakır kaçınılmazdır bu Sıkılmış bir yumruk iz bırakır yada göğe açılmış avuç içleri duadan sonra Bir silgi gezdiği tüm satırlarda Elest her doğanın fıtratında Tolstoy bir tren garında iz bırakmadı mı ve Niçe migrenli kelamıyla Tanrı ile savaşında Sen seversin peşinde koşmayı kahve telvesinin bıraktığı izlerin Dudaklarındaki diş izlerini gördüm Kim bilir kaç kez ısırdın söylemesinler diye gittiğin adresi Kader diye bir şey var ne yaparsan yap izi ize bağlayan hep unutuyorsun sevgili Her şey biraz da izinden tanınır Günlükler hapishane pencereleri volta atılmış yollar Cami avluları koparılmış çiçekler yaslanılmış duvarlar İyi dilekler küfürler beddualar çay lekesi yağmur damlası ve göçmen kuşlar… Neredeyse yırtılacak denizde dengesini kaybetmiş kayıklar iz bırakır Üçüncü sayfa cinayet haberleri -hem de duvar çivisi gibi- vicdanlarda ve kimsesiz kalışını en iyi tanıyan meşum sessizlik odalarda Tüketilmiş hazlar çarşaflarda iz bırakır Şişeler de akşamdan kalmanın ağrısı eşliğinde -Hatırlamadığın konuşmaları toplasa da meyhaneci şahit kalmasın diye İz kalır masada bardakta yada kapının önünde- Haşim Neyzen Virginia iz bırakır Çölün sonsuzluğunda sabırla yürüyen kervanlar Hayal kuran çocuklar ve kutsal kitaplar Hatırlarsın o ahşap iskelede bıraktığımız izlere nasıl da merakla üşüşürdü balıklar Ah ki tenimde açtığın yaralar da seni unutmamam için iz bırakacak şimdi İlk merhaba ilk öpüşme izi gibi Bu haksızlık sevgili Özgür SARAÇ / Râzı |
Hayatın büyük bir kısmı bekleyiş, özlem ve arayış diye bilirdim hep. Ama bu şiiri okuyunca bu cümlenin eksik olduğunu anladım. Hem de temelden. Çünkü izler bu üçünün özünde var olan ve bu üçlünün doğmasında doğrudan etkili olan şeymiş.
Bu bazen olur.
Bir şiir okursunuz, şairin iç dünyasında yolculuk edersiniz.
Bir şiir okursunuz kendi iç dünyanızda yolculuğa çıkarır sizi.
Ama bir şiir okursunuz önünüze o ana kadar hiç açılmayan bir pencere açar ve gel bir de bu pencereden bak manzaraya der.
İşte siz o manzaraya bakarken birden daha önce hiç farkına varmadığınız yeni bir şey keşfedersiniz. Bu keşif bir çok şeyi daha iyi anlamlandırmanıza neden olabilir.
İzler...ne çok iz bırakıyoruz ve bizlere ne çok iz kalıyor geride.
Fark etmenin farkına varmayı fısıldadı şiir kulağıma
Şiiri birkaç defa okudum gelip gidip. Ve şiirin söyledikleri hiç değişmedi.
Teşekkür ettim size ve şiire
Saygımla Özgür bey