KÖTÜRÜM NEY ve KURUTULMUŞ ÇİÇEK

Bazen konuşmak çok zor
Sanki çalmaya zorlanıyormuş gibi hani
kötürüm kalmış bir ney
Ama anlamak
anlamak var ya sevgilim
kitabın arasında kurutulmuş bir çiçeği
incitmeden
öpmeye calışmak gibi bir şey

ŞEHRİN MİMİKLERİ

Açma perdelerini
ve hatta
sokağa çıkma sevgili
Yürüyen acılar istila etmiş
şehrin mimiklerini…

ÇAY ve DÜĞME

Çay bardağının üzerine kapatıp kaşığını
-içtiği hepi topu iki bardak çaydı
şekersiz ve açıktı-
bluzunun en üstteki düğmesini
oynamaya başladı
Ne yapsın garibim düğme
en sonunda başı döndü
yuvarlandı yere...

YARINA UYANMAK

Tüm anıların yüzü silinmiş
fark ettim yine az önce
-fark etmiş ama söylememiştim dün de-
Hurşit Amcanın yüzü gibi
Müberra Teyze onu gömmeden önce
Silik yüzlü anılara sahip
bir adamım artık ben
günlerin kaçtığı
eteklerini toplayarak hemen
Elde ne var ?
-elde ne mi var-
Soğumuş bir çayı yudumlamak
ve yarına silik yüzlerle uyanmak…

KOLAYCA GİTMEYE DAİR 1

Senin için ne kolay gitmek
Gider gibi
makyajını tazelemeye
yahut
kalkıp bir odadan
mutfağa su içmeye

Nasılsa
kalan
ve akrep ile yelkovanı avutan sen değilsin

Bırak şimdi
siyah beyaz ağlamayı
elvedanın acısını daha fazla köpürtme
Taksiyi diyorum
taksiyi daha fazla bekletme

UCUZ BÜTÇELİ ŞEYLER

Ucuz bütçeli şarkı klibi gibi
olurdu yüzün
yahut reklam filmi
Ne yeşil yeşile benzerdi o zaman
ne otururdu çayın demi
Yutmaya başlardı gün doğumu
-yutmaya
avutmaya değil-
gözlerimden başlayarak bedenimi

NEYSE NE İŞTE

Bir günü atlatmak için yazıyorum
bana geçirmeden kuyruğundaki zehri
Atlatmak için
dünü bugünü yarını
buğulu ayna gibi bakışını
-gelmişini geçmişini
anasını avradını….-
Neyse ne işte
Sonuçta seni unutmak için değil
günü atlatmak için hep
sevişiyorum şiirlerle…



Özgür SARAÇ/Râzı
26092020Denizli