I.
PAPATYANIN SAÇLARI

Yok yok geç kalmadınız
Şu gemideydiniz az önce
güvertede en önde
Sonra evet sonra
simit telaşındaki martıların gözlerinde
Sonra bir Sezen şarkısının içinde
-evet bir kedi yoktu
ama siz vardınız-
Sonra şarkıdan çıkıp
şuradaki çocuğun
serçe parmağından tutarak
gamzesine bir öpücük bıraktınız
Ardından gidip
bir papatyanın
saçlarında bir şeyler aradınız

Yok yok geç kalmadınız
Hep burada
yanımdaydınız…

II.
EĞRETİ ORKİDE

Eğreti yürüyen atlar var
görüyorum gözlerinde
ve eğreti bir orkideyi
-kaderinde
çatlağından sızdıran
bir vazo varmış gibi-
tutuyorsun elinde
Rüzgar da
eğreti bir denizi öpüp gelerek
oturmuş aramıza
Belli ki az sonra kıyamet kopacak
ve seni göremeyeceğim bir daha

III.
SONBAHAR VE BEGONYALAR

Cam gibi kırıldı parmaklarım
Cam gibi…
Böyle çat kapı gidilir mi ?

Söyledim oysa
Önümüzdeki mevsim sonbahar
ne ben hazırım dedim
ne begonyalar…

IV.
TESELLİ EDİLEN SARDUNYALAR

Pencerenden
bahçedeki sardunyaları
öperdin hani
gözlerinle
Benim dudaklarım yanardı
Sardunyaları kıskanırdım
sardunyalar oralı olmazdı
Onlar hep
gözlerinin önünde
oyunda oynaştaydı

Bir gün gittin
Adresini sakladığın bir yere gittin
Sardunyaları -kurumadılar merak etme-
ben teselli ettim…

V.
KÜL VE GÜLLER

Bu gülleri
kim budayacak şimdi ?
Bana bakma ben külüm
külün elleri olmaz ki


VI.
KARANFİLİN GÖLGESİ

Ne söylediğime bakıyorsun evet

Ama
ne söylemediğime tutunarak

Tamam her karanfilin
gölgesi vardır muhakkak

Ama
kokusu yoktur gölgelerin

Çok mu zor bunu anlamak ?


VII.
ŞİİR VE MENEKŞELER

Erken kalkacaksan
ayrılacaksan yanımdan
Edip’i çağır bizim Edip’i
Şiir yazmıyorsa kesin gelir
sular menekşeleri



Özgür SARAÇ/Râzı
30092020Denizli