daha çok...bu kuşlar ne anlatıyor... onlar bildiğim heveste değil tenlerine uğradığımda geçmişten bir yazgı eski halette... gezinirken o ülkede kayıtsız gözlerim ki, ömrün yatağına batan yorgunluk yığını üst üste... bin atlı akın ruhumu bulandıran şehre gül/lale yağarken kalbimin kubbesinde iklim sanadır huzur/um. gece yarısı yazıyorum bu şiiri uzun rüyaların ölen saatleri altında kıvrımlarıma dolandıkça hayalde tenhalık daha çok özlüyorum seni hamle atsın gürültüler çelikten kanatlarıma.. bir açıp bir kapanan perdeler ağarırken dağlarda duyar mısın sevgili yeni bir günün sesini ileri... ilah olduğunu anladığım varlığın son haddesine iç aydınlığıma vur şehri kötüyü düşünme Ben bir’im. aynada yürürken geçmiş şüpheyle doldurma yolları küreğinde uçurum sandığım boşluk zihnimi burkma gözlerim dolu kim üzdü seni en tatlı hayaller içinde sonbahar bitsin hayırlısıyla düşüncemi felç eden çelişki hüzün ihtiyarları özlesin ölümü.. elini uzattığın lahzada eşlik edeceğim sana korkma ötekiler değilim biraz bugün... |
Yabancı
Gözleri kaktüs,
Zemheri de elleri
Bakışları zehirli
Kalbi yosun tutmuş,
Her önüne gelen sevilmezmiş
Çünkü ölüm çukurları açmış
Neden anlamazsın beni
Düşmedinse ,,
Kıymet bilmezse,
Hep boynunu vurursa
Tanrıya yalvarırsın
Canımı al diye,,,
Kötülerin eline mevlam kimseyi düşürmesin!!!
Yne harika bir şiir okudum
Bu şiiri de yeni yazdım,,yaşanmışlık dolu,,Güzel şiirine hediyemdir,,her hakkı siz şair dosta aittir,,
Hayat gülpembe olmasa da şiirlerim canlı,rengarenk,ve sevecen,,
Başını ağrıttım,,,
selamlar