tövbeme mukayyet ol hafız günahlarımın içinden kurtulan keşkelerin toplamıdır o
bilsen kaç bulut parçası sığdırdım cebime ve kaç gecenin ayazını ıslattım iliklerine kadar daha aşka sımsıkı sarılıp uyanmadan sabaha ne tufanlar barındırmıştım yamacımda
gölgesinde ömür dinlendirilen ağaçlarımı yağmur duasına çıkan inananlar kesmişti! o gün hafızama kök salmıştı bu samimiyet o’na ulaşma kopukluğu yaşamıştım niyetlerde
bir çelişki yumağını çözmekle uğraşıyordum ki ayağım cehennem narına takılmıştı hafız
oysa yuvası dağılmış keklik sürüsüne yüreğini yere serip yatak yapmıştı annem ondan öğrenmiştim merhametin sıcak d’olgusunu ne zamanmavi gözleriyle çarpışsa bakışlarım umut adında bir evlat ayaklanırdı bağrımda
bilsen her şey ne kadar ters akıyor yokuş yukarı hele bir defasında masal çıkarken aşağı düştüm sandım bütün çocuklar yalanımın altında kaldı
kaldırımlarda utanç çizgisi ören sabilerin avuçlarından biraz kıyamet aşırmıştım vicdanı kefene sarılmış adamların payından
tam da adımlarım yoluna girmişken şarampole yuvarladılar inisiyatifimi
-aklımı bir deliye miras bıraktım/beni bu tövbeden muaf kıl hafız...-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hafız şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hafız şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
-aklımı bir deliye miras bıraktım/beni bu tövbeden muaf kıl hafız...- şiirde Cömert Yılmaz farkı çok şey yazamadım bağışla usta Selam olsun sana ve şiire
Her bir yürekte, her ömrün yapraklarında iz bırakan gün(ler) an(ı)lar vardır...
Bazı şiirler duruşuyla, mânâsı, verdiği mesajla hissettirdikleriyle her gönülde ayrı bir pencere açar. O pencereden sızan ışıksa bir ok gibi saplanır yüreğin derinliklerinde bir yerlere...
Bilir misin ey hafız! Ben; Umudu ve huzuru içirmeye çalıştıkça ruhumun aç imgelerine önce gözlerimden sonra yüreğimin bakir ormanlarında barındırdığım düşlerimin topuklarından vurdular. Yine de "beni soracak olursan hayli kırgınım kırgınlık bir yana bir de şaşkınım tek tek anlayarak hatalarımı sevmeye çalışıyorum" yaşamı der gibiydi dizeler.
Geldiğim ve okuduğumda hep 'Şiir' bulduğum, okuyucuya her daim 'Şiir' yaşatan bir sayfa. Teşekkürler 'Şair'.
gerçeğin umutla çarpışmasında çıkan bir kıvılcımdır şiir onunla nice yollar aydınlatır akıl ve kalbin bütün türküleri inanca çıkar şair koynunda sakladığın bütün isyanların kokusuyla dirilen sabahlar varken karanlığın sonunu getiren çocuklarla tutuşturduk umudumuzu....
şiirin süzgecinden acılar geçmeyecek kadar büyük lakin sızmalı bir yerden irini bu acımasız çağın.
seni o tövbeden muaf kılmasın hafız... çünkü tövbe barışmaktır önce kendinle.. hepimizde bırakıyoruz aklımızı bir deliye, içimizde yaşayan. dahası rol yaparak yaşıyoruz.. off ne çok şey yazmışsın be Cömert.. ayrı dallarda olan insanlar oysaki hepimiz yaşıyoruz aynı çelişkileri, hatta/belki çelişkilerden yeşeriyor bu şiirler. ama yağmur duasına giden adamın suçu ne, yazık o garibana, bu kadar teknolojinin bombaladığı dünyamızı kurutanlar belli değil mi? ya sen bunları biliyorsun aslında bende yazıyorum işte... çok güzel şiirdi..
artık akıl sır erdirmiyorum insanoğluna şaşırtmıyor hiçbir şey beni
biz mi çok büyüdük çocukluğumuz mu çok ıraklaştı da birbirimizden o kadar uzaklaştık
zalimlerin alim alimlerin zalim olabildiği bir dünyada nehirler yukarı aksa çok şey mi?
... Almanya’da bir Lise Müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş.
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
Sizlerden isteğim şudur.
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”
üniversite yıllarımdan bir hocamızın anlattığı bir mektuptu bu, şiirini okuyunca anımsadım ve internetten bulup buraya yapıştırdım
görüyorsun ya değişen hiçbir şey yok heval
"aynı gökyüzü aynı keder"
umut da artık pek ayaklanmıyor bu sıralar
tek yapabildiğim O'na sığınıp yalnız O'nunla hemhal olmak
ve ağrılarına kalbimin olabildiğince sahip çıkmak ama kırık dökük ama yalın ayak ama dik ama mağlup
çok bulut var ceplerimde en son bir sarı çicekle katlanan
belki de bu yüzden her yer karadeniz
ne çok yaraya dokundu şiirin be heval oysa iyi bilirsin ben en çok susmayı bilirdim
-aklımı bir deliye miras bıraktım/beni bu tövbeden muaf kıl hafız...-
Çok zaman oldu sayfalardan uzak şiirlere ırak
Böylesi güzelliklere nasıl kurulur tuzak,
Şiirlerdir şairi yaşatan, şairlerdir insanı mutlu kılan.
Tebrikler Cömert hocam gönlüne yüreğine sağlık...
Makedonyalı Şair tarafından 11/20/2015 12:24:44 AM zamanında düzenlenmiştir.