Bîrazêo gün "makber" in içinden çekip aldı ruhumu bakışlarıma kurşun döktürdüm bîrazê bir daha bu kadar cömertine denk gelmezdi gözlerim yanı başımda süs bitkisi gibi duran yalnızlıkla vedalaşmak zor olmadı havası bozulmuş bu memleketin soğuğunu içerek şubattan bahar yaptım sol avucuna tazîye evine dönüşen içime siyahlar örtünmüştü çok mevsim yürümüştü üstümden çok ’insan çürümüştü’ ömrümden kamburuma tüneyen yaranın kabuğunu soydu türkülü sözleriyle temmuzuma ayarladı akordunu başağıma dene olan her bir gülüşü bereketli kıldı hiçliğimi belki de en güzeli buydu bîrazê ad verilemeyecek kadar yegâneydi... umut duvarına astık unutkanlığımızı unutmayacaktık bîrazê kaldırımlar çiçek açsın diye sesini sokağa düşüren şarkıcıların nağmesinden, mutluluk sürdük kirpik uçlarımıza sevindi şubat aşkla selamlaşarak ankara ayazını sırtımızdan çıkardığımız kış ayından -kapısına kilit vurulmayan bir zamana kurduk nefesimizi…- Cömert Yılmaz |
saygılar bıraktım kaleminiz daim olsun