Sorguya cevap verme çabası
.
Kuş uçurtmaz bir gökyüzü yaptılar bir buğday tanesi yüksekliğindeymişiz haydi kur saçlarıma çocukluğunun salıncağını iki örüm, bir kara orman, buğusu kadar ılık düşlerin bir perdeyim en çok, örtmeye gitmişim göğün göğsünü paçavradan yapılmış meğer bütün kederler özünü akıt, doğur, besle sonsuz kanat sonra içinin nehrini yönünü en çok bana unut kumdanmış elleri Kahire’nin, çölünü dağıtmış durmuş bir kez durursak sanki zaman yürümez olurmuş üzerimde dene bütün aşkları tanrım ki bütün acıları okşayarak severim ben topuklarımda kaktüs çiçekleri taşımaya gitmiş benden habersiz ruhumu burada, kıyısında bu çölün nasıl bir akmak coşkusu bitimsiz ulaşamadığım her çocuk gülüşüne bir karanfil bırakıyor ellerim kendi payından esrik, uçumsuz ,korkulu kendi yönüne hep kuzey sorarım ,bu güneşin başka rengi yok mu |
şiirlerinizin hepsini okuyorum
saygı ile