Çarşamba
Karanlığıma sarılır susarım.
Gün doğumuna kör, kuş sesine sağırım. Bin yara ile tuza batsam susarım. Ne sarı saçlarımın bir teline, ne aynadaki yorgun yüzüme anlatmam seni susarım. Penceremden perdeyi, kapımdan kilidi eksik etmem, kapıya sırtımı dayar susarım. Ne zaman sana gitmek istese ayaklarım yolu unutur susarım. Aklım sana takılsa ne vakit, gökyüzüne bakar susarım. Denizin ortasında umudum, küreklerimi kırdım. Uçurumda tuttuğum son dalı bıraktım. İyileşir dediğim yaramı dağladım. Fırtınayı selamlar, yangınlarımı öperim alnından. Kalbime düşersen dedim kalbimi gömdüm kasımın hazan toprağına. Virgül beklenen şiirime noktayı koydum. Suçluyu gösteremez ellerim. Çarşambayı böyle selamladı gecem. Kalemimi kırar susarım. |