Cemal Bey'in Hatıra Defteri
I.
Islanmış insanlar üzülüyor Sokak ortasında kırpılmış koyun yünleri Cemal Bey bizi tanıyor musunuz? Hüzünlerimizi çamaşır makinesinde yıkarız Yıkarız ve biraz daha ıslanırız Yaşıyorum Bir öğle vakti sıcak biranın yaşlanması gibi Göğsümde yeşeren umut sancıları Sevgilim bu dağların sesini duyuyor musun? İnce işlenmiş leblebi tabakları Karanlık bir uçta kalan Cemal Bey Buyurun oturun Oturun ve biraz daha ağlaşalım Vakit yatsıya geliyor saatleri parçalara ayırdık Oturun ve biraz daha ağlaşalım Bu hüznü biliyorsunuz Ve bir devletin iflasına şahit oluyoruz II. Sizi uzun bir yolda yürürken görüyorum Yahudi bir kahya sevgiyle konuşuyor Aslında korkuyoruz biraz Oradan oraya sürüklenen çiçekler Kokluyorum ben Peki siz? Siz Cemal Bey Bir çiçeğin sözgelimi koklanışı Meşru bir perdenin geceyi kesmesi Bandolar uykularımızın katilidir. Komidinin üstünde işlenen çıplak kanaviçeler Terliyorum Terliyorum Soğuk kış akşamında çarşı çıkışında karışan insanlar Yalnızlıktan terliyorum Cemal Bey bilinmez denklemlerinizin cevabıdır III. Benim çekmecelere sakladığım anımsamalarım var Duş alışlarımız geliyor aklıma Soğuk bir kış günü iki bin küsürler Ölümün varlığını tartışan çocuklar Yaşamak ne kadar zor Soyunuyoruz Soyuluyoruz gün geçtikçe yalnızlıktan Isırılmış çiçekler kokluyoruz Cemal Bey sizin adınız değişmeli Yeni isminizi sırtınıza bıraktığınız yüklerle taşımalısınız Adınız aslında Cemal kalmalı ama Değişmeli, yaşanmış hüzünler gibi Yalnızlık kan gibi yere akıyor Pazardan aldığım mandalinalar Sulu mandalinalar ve gözleri yaşlılar Yaşı geçmiş umutlar Birdenbire sessizlik korkusundan çıkıp geliyor Yaşamak yalnızlığın soğuğunda Ölüm aşkın ıslağında ve uykuda. |
KAleminiz sağlam, özgün, söylemleriniz sık rastlanılmayan türden...
sevgiler