Beyrut Bize İyi Gelir
I.
Derin mavide bir buğuluk var Tuzsuz bir rüzgar Sağa sola saçılan sevda türküleri Aşağıdadır. Henüz buradaydı Seni yeniden yaşamak paydaşlığı Tunç bir ıskarpela Gümüş bir ıskarpela Somut bir ıskarpela Aşağıda Kötü gidişlerin. İçime ölü doğan sen Gözlerin Öteden bakan iki nota Utangaçtır sesin. Kırgın ve yorgun Rasyonel sevmekten öte -unutulmuş bir anagram- Beyrut bize iyi gelir. II. Sen mi tüm dünya Beni öylece unutup gitme Kalbim! Kalbim bugün de yoksun Yokuş aşağı indik soğuğuz Bir sevişmeyi sonlandırıyor -kimbilir- Güneşin doğup aydınlatmadığı evler Seni sevmekle başladı yaşamak Batak oynayan kuklalar Ölü noktasında kalbimin Ve otobüs dolusu gidip gelmeler Monolog küsmeler Kaldı evim. Onun bunun duasıyla Yerinde hala dimdik Arap alfabesinden bu yana Kendini uzaklara çalan begonya III. Kaşında çiçek var Kaşında siyah bir çiçek -anımsayamıyorum- Gemi sola çekerken daha güzelsin Her şeyi sırtlayıp gitmekten geliyorum Sanırım hepimiz biraz öyleyiz Ölümün kızgın bakışları Anlatmış olacağım bir de Saat beş: sokak başında belli belirsiz adamlar Cuntalara ekmek kavgası iliştiriyorlar Seni seçiyorum Seni seçiyorum, Yaşamak kavgasında Unutalım en iyisi Kitap raflarından üç mutluluk ötesinde Bir gidiş var zira Mutluluklarda. IV. - Seni çok uzaklardan görmüştüm Pekala. Büyük bir sokağa girdim -müzenin solundan- Saçımı düzelttim, oturdum Binalar seçtim güzel maviler -Karşılıksız aşk- Gördüm ve gidiyorum Bu mutluluklara sığamam Eylül sonu. Güneş neden kırmızı? Sözgelimi mavilerden sıyrıldım Sonu anlatmak adına yarışan sol yan Oysa bir çiçek sevgisizlikten ölür bayan! Öpüyorum sensizliğin bembeyaz kentinden Ölmek adına yarışan adımla. |