Kaldı
Cebeller yüceydi, ummanlar derin
Acize hakkıyla bir sıfat kaldı Bazen de dikeldi kendinden emin Umduğu aksine bir külfet kaldı Düşündü; gördüğüm kimin eseri Noktacık beyninde bir şüphe kaldı Baktı ki, mümkünü eksik ekseri Silkindi, içinde tek cephe kaldı Beyhude dolaştı mühlet dâhili Elinde kocaman bir hiçlik kaldı Nârın kucağında helak amili Ruhunun içinde bir açlık kaldı Fâni zevk, sıcak el, tatlı söz ile Kayboldu anahtar, tek özü kaldı Eğik baş, bağlı el, kara yüz ile Geçte olsa Rabba bir sözü kaldı |