GÜNEŞE UZANMAKAcıyla yıkanan yüzlerin Ağaran saçlarını okşuyor Kırık dalların iç sızlatan güncesi Ve tüm çıplaklığıyla seriliyor kavimler üstüne Perdesini aralayan ağıtlar Zor oluyor şemsin narına uyanmak Yükselen duvarların sisli naraları çınlarken ocaklarda Ah ! Endamı kokuşmuş zamanın kumdan kaleleri devriliyor üstüme Dilime asılan bir kilit çözülmek bilmiyor Çilekeş örtüsüyle sarmalıyor analar yanık bağırlarını Nefesim daralıyor Kara yazmasını bağladıkça gelinler Semazenlerin öfkeli etekleri kanatıyor Sabrımın üstündeki yarayı Narkoz içmiş bu deli rüzgar Dağıtıyor sığırcık yuvalarını Nasıl koşsun güneşin gölgesine Goncasını yere eğen gül dalı Nasıl sığınsın yaprak kıvrımlarına Acıdan şerbet süzmek adına Toprağın kara bağrında besleniyor bir yangın Tüten bu duman kumral gülüşüyle akşamı kandıran zehir Göğün altında demir Üstünde bakır Yerin altında yatan umudun ekmek parası Alnımızın kömür karası Güneşe uzanmak Ecelin menbaını kucaklamakmış Ve emek bir ömür harcamakmış |
Rahmet dileklerimizle...