yağ benim sağanağımyağ benim candamarım saadetim sağanağım en çok vakitsizliğe daralıyor zaman dünyayı dolaşıyorum ama bir başıma her güne sessiz açılan şu kapı soluğumda daralan bir iç çekiş benzimde yırtılan tuval yokluğun değil midir biriken göz çukurlarıma yokluğun değil midir bu dolan göğsüme karabasan her yokluk ayrı bir eksiklik dahası nisyan şımarıklığı dört koldan saran nal yarası bilsen tedbirden yoksunum ruhumu eziyor taş merdivenler gün güneşe küsüyor dağılıyorum perdeler kalabalık ben yalnızım yağ n’olur darağacındayım kurtar beni yağlı urgandan güne kavuşmalıyım berraklığında yağ benim candamarım saadetim sağanağım ıslat içimdeki nirvanaları gönder elçilerini gölgene sığmalıyım |