BABAMCA’’ bir akşamüstü yine bütün tutunuşlara rest çeker gibiydi gözlerin ’’ ah hakikatler sarmalında tutuşanım düş üstüne düş kuranım sen toprağı seven adam ah altıncı sokağın köşebaşında babamın erkenden evde oluşu hani neredeydin hasta bir ihtiyardın keyfe kederdin hani yıllarca birikmişliğin söyle söyle ihtimaller dahilinde kaç sevmek ederdin boşuna bir bekleyişin izanıyım ey ! kimsesizliğim ve ben mecali kalmayan bomboş bir kentin taş sokağıyım yağmalısın belki bulut olup bir akşamüstü tepeden tırnağa ıslanmalıyım sonra gözlerinden ötesini görmeliyim iskenderiye kadar uzakta belki istanbul kadar muhteşem bir de beyrut kadar yanı başımda işte o anda çıkmalı özlenen güneş tıpkı sen gibi sıcak sen gibi güleç adından adıma üç harf uçmalı konmalı bir masalın son parafına sen ve ben gibi bir sevdayla yanmalı gün ve güneş gel ey ! bu defa eylülden önce olsun varışlarımız gel ki göklerde inleyen sesim aşkına kabul görmeli bu son duamız gel ki aşk hatırına aşk kokmalı bütün kavuşmalar bir nida bir selam vuslata dair bildiğim nem varsa sencedir aşk dahil ey yer ile gök arasına sığdıramadığım iki dünya arasında yetim kalmışlığım ah her gecenin çeyreğinde uykumdan uyanışım akıbetim elinden olacaksa unuturum nefes almayı da gaflet diyarının gelinciklerine eş çünkü ben bir yok oluşun düş’eşiyim uçurumlara sığmayan intiharların eşiğindeyim ve bir yaranın en uzak bekleyişidir özlem dediğin |
Eserin her zaman olduğu gibi,
güzel ve demini almış bir şiir.
Biz de bu güzel şiirini okuyor ve
kutluyoruz, yalansız, riyasız.
Gönlüne, ömrüne bereket.
Kaleminin mürekkebi hiç kurumasın,
ilham perileri ayrılmasın yanından,
yalnız bırakmasın bir ömür seni.
Bu şiir vesilesiyle seni,
sonsuzluğun sahibine emanet ediyor,
sağlıkla sağlıcakla kalasın diyorum.