HELE Bİ GEL’ bir çocuk çok erken de büyüyebilir kalıyorsa aklı kırmızı papuçlarda ’ hele bi gel gurbet kokan o yerden sılada özleyenin var sabahın ilk ışığında ağarınca zülüflerin ağlamak üzre olan zifaf yalnızlığıdır bekleyenin sen eylülde esişim hasret devşiren günlerin ardından devrilişimsin yine sen ,göklerimde kanadıkça derinleşen mavi gibisin al senin olsun tükenmişliğim çok zamandır susmuşluğumsun sebepsiz yorgunluğum haktan dilediğimsin nasıl kıyameti kopmasın içimde bülbülün daha gonca iken kuruyan bir gülün adımların üvey ey yollarınsa aşkı reddedecek kadar dar ah yakama iliklediğim feryat ben ki amasıydım hor bakan gözlerin sen muhtaçlığımsın en yoksul yanım ah ben acemisiyim bu yangınların ne vakit dirilişime şehadet eyleyeceksin hele bi gel |