ŞİİR...
şiir...
Mahrumduk uzak kalan denize Ne yakamozu sırtlayabildik omzumuza Ne martılar görebildik Biraz yosun hasretindeydik belki de Gökte maviyi ararken akşamları… Fırtınalar taramadı hiçbir zaman saçlarımızı Uçurum b o y l a r ı m ı z d a kalakaldı Kekik kokusunu bu yüzden içimize çektik -çok sevdik işte bu yüzden kağıttan nehirlere saldığımız gemileri- Yanı başımızdaki dağlarda derin sisler Bulutlar… bulutlar…bulutlar… Sizin de mi yüküsünüz kaldı bu camlarda… Öyle bakmayın bana taş duvarlar Ben suçlusu değilim ki yalnızlık kokan bu sokakların İki tarafı daralan bir vuslat, Araf’tır yetmeyen kelime Dar ağaçlarına koşan kiraz mevsimleri tanık Duran zaman, kadranını kandıran saatler Bir de yağmur zamanlı Ankara... Kendi gölgesinin refakatinde yürüyen bir adam Cadde kenarında dudağını ıslayan bir şairdir Islak imzası dururken olay yerinde yere düşerken birileri Aklının ortasını delip geçer Ahmet Arif’li şiir Nazım’ın gurbet kokulu mektupları örtülür… Sen Nazım okurdun Ben Ahmet’i kendi sesinden İki ten… Çırılçıplak kalmışken bu kadar sarılıyken Sana mektup yazamam ki… Ben ne sürgünde kaldım Ne şiir yazmayı bildim Ben bir seni bildim bir de Ankara’yı Giderken sen, ben biraz denizi özledim Durmadan okurken mektuplarını Hep yağmurluydu,,,her takvim,,,her yer ıslaktı… ŞİİR DOSTU GÜZEL YORUM... Deniz hasretim kabardı birden, Neden deniz bu kadar uzak benden. Oysa severdim balıkları,yosun kokan saçlarını. ay ışığı vurunca denize, duygularım kabarır kabarırdı birden.. Hasan Özaydın’ a teşekkürlerimle... |
Gri renkten başka renk bilmezmi
Bulutlar bulutlar bulutlar
İçimizi karartan kararmış yağmurlu Ankara
şiirin çok güzel tebrikler