Güneşin Şafağında
Kıştan bir kar yağmıştır, her yer bembeyaz,
Buz tutmuş toprak, sessiz bir yorgan misali. Ama bilir toprak, bu uyku geçicidir, Nisan gelir, Mayıs uzanır, Ve güneş dokunur beyazın yüreğine... Işık vurur karlara, berrak ve saf, Her zerre parlar, bir ayna gibi. Bir an gelir, beyaz yerini bırakır, Kırmızı, kahverengi, siyah toprağa. Parça parça döner hayata, Sanki uyuyan bir rüya uyanır... O anda başlar eriyen karların çağlaması, Topraktan gökyüzüne yükselen bir buhar, Gizlice sımsıcak bir sis sarar etrafı, Bir masalın ortasında gibi, Kendi varlığını hissedersin... Bedenindeki buzlar, Yavaş yavaş çözülür, Kırık düşünceler, Saklı duygular, Donmuş hatıralar Bir bir yüzeye çıkar... Gözlerin ufka takılır, O ufuk, sonsuz bir davet gibi. Bir çağrı, bir umut, Işığa koşmaya zorlar seni. Ve o ışık, Yüreğini doldurur, Berrak bir aydınlık sarar ruhunu... Güneş, her damlayı kutsar, Eriyen kar, Toprağa sevgiyle dokunur. Birlikte bir şarkı söylerler, Hayata yeniden doğuşun şarkısını. Isı yükselir, ışık çoğalır, Toprak dirilir, Her zerresi nefes alır, Ve sen, Bu dirilişin bir parçası olursun... Hatıraların yüzünde dans eder, Gülen çocuklar, Koşan rüzgarlar, Ve eski bir yaz gecesinin kokusu, Her biri gelir, Bir tebessüm bırakır dudaklarında... Ama o hatıralar yetmez sana, Daha fazlasını istersin, Bugün yazılacak, Daha güzel sayfalar olmalı. Ve güneşin ışıltısıyla, İçindeki kış erir... Ufka bakarsın, O aydınlık seni çağırır. Bir adım atarsın, Sonra bir adım daha. Ve o ışık, Kendi içindeki karanlığı boğar... Bugün, Güneşle yenilenme günüdür, Bir baharın nefesini hissettiğin, Ve hayata sımsıcak bir selam verdiğin gün. O berraklık, Sadece gökyüzünde değil, Yüreğindedir artık... Topraktan yükselen o sıcak buhar, Bir duanın fısıltısı gibidir. Ve sisin içindeki aydınlık, Yeniden başlayan bir hikayeyi fısıldar... Bugün, o hikayenin ilk sayfası, Gözyaşıyla değil, Sevinçle yazılır. Ve her adım, Yeni bir umut taşır... Bir gülüş ekersin yüreğine, Bir tebessüm ufka. Ve bilirsin, Bugün, Dünya yeniden senindir... Güneş, her sabah doğar, Ama bugün başka doğmuştur. Bugün onun ışığı, Ruhunun derinliklerine sızar... Her bir ışık huzmesi, Bir düşünceye dokunur. Ve sen, Hayatın sırrını hissedersin... Toprak, kıştan sonra dirilir, Peki ya insan? Bugün öğrenirsin, İnsan da dirilir. Bir güneşle, Bir umutla, Bir sevgiyle. Bugün, Berrak bir güneşle başladığın gün, Yarınlara bir ışık taşır. Ve sen, Bu ışığın yolcusu, Hayatın kendi şiiri olursun. Güneşin berraklığı, Sadece karı eritmez, Kalpleri de ısıtır. Ve o kalp, Bugün yeniden doğar. Bu şiir, Bir bahar sabahının fısıltısıdır, Bir insanın içindeki yenilenmenin şarkısı. Ve o şarkı, Senin şarkındır... Erol Kekeç/22.11.2024/Namazgah/İST |