YAĞMUR..Yağmur Yağmur Yağmur diyordu iklimsiz sipikerler… . . . Parçalı bulutlara kalıyordu üstümüzdeki şehirleri örtmek İki ıslak satır, tek mısra uygun adım yürümek Mazgalların sesi deli türkü Köpüğündeki beyaz şarap Bir de çiçek dökmüş meyvesindeki badem De hadi şarkı söylemeden ıslan… Bahara isyan etmeden Terindeki bir mayıs ayında Sana gelmek vardı ortasında bir ilkbaharın… Birkaç çılgın kırlangıç az önce uçtu gölün göğsünden Nedense çamurdan bakışlara saplanır bu yuvalar Ya o keklikler niye el sürülmesini istemez yumurtasının üstüne el izlerini... Bu yüzden damla olmak mı lazım Yaza yaklaşırken tomurcuğun gölgesinde Ya da bir şiirin aydınlığında ısınmak Ankara kokulu dururken yağmur Sana kafile dolusu sözleri söyleyemedim ki Titrek kalmış kelimeler Dudağım kurak bir coğrafyanın bir esiri Sen gelsen dökülecek sözcüklerim… Bir yanımda hayın zaman Bir yanım da toprak kokulu fotoğrafların Camlarımı kırmışken bakışlarım De hadi gel Ayaklarınla yağmur getir bozkırlı taraflarıma…. Ankara’ da ne güzel yağmur var Geliyor musun yoksa sen yeniden Hadi şimdi ıslanmanın tam zamanı Ölüm düşmeden peşimize…. |