1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1116
Okunma
HANİ…! Kİ...
Kaldırımlar kırılmış
Köhne kulübeler
Kahır karanlıklar
Kuytularda küçük kutular
Kabirler ve kahır oluşlar
Uyruğu belli olmayan kuşlar konuyor
Güneyde hani bir yer vardı
Kum taneleri sözler
Rüzgarlarlar düşleri süpürüyor
Hani…!
Biz insanlığın resmini çizecektik
Mağaralarda gölgesiz
Ve bir o kadar renkli
Petrol siyayı siyasisiz
Biz ikimiz kimliksiz… adımız toprak mesala…
Dünyanın topraklarını çoğaltıyor çocuklar
Kimileri vuruluyor
Kimileri göç yolunda
Kuşlar gözü kapalı
Kör kurşunlar ve demirden yağmurlar…
Kırmızı pabuçlu ufaktan ayakkabılı
Bir yanı mayınlı
Ötesinde ölümde
Mavide boğuluyor her bir şey…
Soluk kasımlar rüzgarla bir olup söyleniyor
Bana bir kitap verin herkesin okuduğu
Çiviyle çakılmayan insanlar
Hicretsiz insanların öyküleri olsun içinde…
Ve tanrıların güneşi sunduğu her gün için
Şükürler doldursun
Cebinde her umut taşıyan
Ki tel örgüsüz düşler
Vitrinlerde yaşama sevinci olmadan…
Kedilerin kimsesizliği
Karanlığın kuşkuları
Kuşların akşam yalnızlığı
Ki direkler dimdik şahitliğe
Ben uyurken yaşı Küçük insanların öldüğüne….
Birileri çiziyor birileri onu yaşıyor
Oysa her bir çocuk
Oysa her bir insan
Her nefes bir karanfil koklamak istiyordu
Kırık kanatlı kuşların düşleri bu belki…
*
bu ayrı bir hikaye olsa da
Kuşlar Hoze’ye koşuyor ölüm vakitlerinde
Ben öyküleri yerden toplayıp
Önü ilikli mülteci sözlerle teselli ile denize bakıyorum
Kanserli bir haritamla
Uzun saçlı bir yüzyıl
Şadırvanda kan emici insanlar
Tövbeler kıbleler ve kutsal duvarlar
Hani…!
5.0
100% (7)