karanlık düşler ve hayat../ kıyamet önce içimizde kopar sonra, kışın beyaz örtüsü gibi sarar dünyamızı/.. içimde gecenin şer düşleri ruhumun her geçidinde kurmuş sığınaklar azıcık tepinsem,gözlerimi güleç etsem bakışlarıma sıcaklık katsam seke seke yürüsem,bağırsam ve avazım çıkana kadar özgürlük desem kim bilir ne tufanlar kopacak ne kıyametler kopacak ki bu kıyamet önce beni sonra nefes aldığım bir hayatı vuracak. hani ben vurulsam, titanik gibi alabora olsam inanın böyle muzdarip bir şiir yazmazdım. kızmayın ama ben vurulunca bir denizin bütün mavisi al renge boyanacak. ondandır sessizliğim,ve çaresizliğim ondandır yaşadığım bu bocalama, sırattan geçerken tabi düşmenin korkusu kadar yaşamanın umudunu da içimiz de saklı tutuk her şeye rağmen. biliyorum insan ölmeden ölümü de kabul etmez. şimdi bu son celsede susarken Dicle gibi, Manzur’un coşan isyanları içimi öyle serinletiyor ki bütün ebabil düşlerin terlediğini hissediyorum. Diyarbakır/aralık 2013 |