Esti ,döküldü yapraklar
Bir fırtına esti,
Bizi yerimizden,yurdumuzdan Yarimizden etti. Bir fırtına esti Kişioğlu esneyince Yüreğinde közlenen duygular Boca etti yeryüzüne. Buğulandı bütün aynalar Dizlerimizi döverek ağladık sabahlara kadar Uzuvlarımızı saran bezlerimiz kurudu Ve gözyaşlarımız sel oldu da Kurudu ,kurudu Sözcükler dimağımıza yapışıp kaldı. Susuşların kıyametini yaşadık Yalnızlığın bekaretini bozmadan Bütün şehirlerde deliler gibi dolandık durduk, Nerede duracağımızı, Hangi durakta ineceğimizi Bilemez olduk. Bir fırtına esti Kart vizitlere yansıyan Resimlerimize pusu olduk Kendimizi tanımıyorduk Ve ben miyim bu diyordum Eşarbı boynunda dökülen Yaşlı bir kadına, Oğul diye içli bir şarkı Çıkıyor yüreğinden , Kollarınla ,gere gere avuçlamak istesen de Değmiyorum anne, Değmiyorum ağzından çıkan hiçbir bültene , Uymuyorum bu hayatta , Uymuyorum sıcak tenine. Biliyorum sıcak teninde Şafağın alnımda parlattığı O kızıl güneş var, Yurdumun sıcaklığı , Yarin sıcaklığı , Vatan özlemi , Bir avuç kuruyan gözyaşı , Serin bir güney rüzgarı , Sonra batıdan karışan bir meltem. Oy oy oy Hasretlik arifin soluğunda eser sanki Ve Yahyanın gemisinde gezinirken sessizlik Dalgalar bizi hangi kıyılara vuruyordu. Bir fırtına esti kabuğumuza Ne biz kaldık ne üzerimizdekiler. Şimdi içimizde bir özlem Kımıl Kımıl bir yurt, Bir vatan, Bir yar Ve ben.. 13 Aralık |
Gönülden yükselen sese ve değerli kaleme selam olsun…
Severek paylaştım...
Çok çok beğendim...
........................................ Saygı ve Selamlar.....