yaşam ve korkuI- Fobi travması ruhumuza işleyen Genetik bir endişe. Anımızı,kişiliğimizi Hata bütün zevklerimizi Cebimizden çalıyor sanki. Korku, Esaret altında bırakıldığımız dehşet travması, İşleyince içimize,kendi kimliğimizi, Özümüzü,yaşadığımız yeri, Bastığımız toprakları, Kaldığımız şehirleri ve sokakları dar ediyor bize. ve zehir zemberek olup çıkıyor her şey Bakışlarımız sararıyor, Bir cesedin suratı canlanıyor Yüzümüzde sanki. II- Parke taşlarına değen ayak uçlarımız Değmiyor işlemeli oyaya, Parmaklarımız ayamız da seğirip duruyor İstesek de yamyassı edemiyoruz, ve dudaklarımız soğuk bir çöl iklimi oluveriyor Gözlerimizde ise zamansız yaşlar akıyor soluk almadan hem de. Kadını,erkeği Geleni,gideni Öpüşeni,sevişeni Fark edemiyoruz bile. Kör yaşıyoruz, Dilimiz kurudu, Bütün sözcüklerin rengini unuttuk, Okuduğumuzu ve dinlediğimizi Anlamadan geçtik, Hayat sabahtan ve akşamdan ibaret, Zamanı anlayamadan yaşlanmak ve sonra gözlerimizi kapayıp ölüvermek. Şimdi diyorum da Korkunun ve ecelin iklimine inat yaşayabilmek Hem de tadını dimağımızda,dilimizde Hata bütün uzuvlarımız da hissedebilmek. Hayatın anlamı buydu Korkunun kendi hükmünden ve gölgesinden çıkıp Cesur adımlarla; mayınlara, Patlayan namlulara, Aldırış etmeden yürüyebilmek. Yürüyebilmek korkunun üzerine Yürüyebilmektir yaşamın iksiri. 17 ocak. |
Şiirinizi canı gönülden Beğendim…
Canı gönülden kutlarım…
………………………………. Saygı ve Selamlar…