Yaralı yüzümün pörsüyen patikalarından akarken sular
Kırmızı değil ve yağmur suları gibi hiç berrak değil
Tozlanmış bir gökyüzündeki bütün çamurları dibine kadar içine çekmiş,
Bilmem kaçıncı kıyametten sürgün kalmış
Kaçak bir petrol kuyusunun akıttığı bütün katık maddelerin,
Damarlardan boşalan irinler gibi başımdan ayaklarıma kadar
Boca edildiğini söylesem az gelir biliyorum,
az gelir ama yine de inadına hayat diyorum
ve sadece küçük küçük karelere bakarak..
çünkü her karenin içine yansıyan hayat
panzehir gibi karışır boğulan nefesime.

Yeryüzüne yaralarla iniyorum,
İndiğim basamaklardan düşmemek için
Hayatı en ince detayına kadar yaşayan insanların
Taze ve gevrek yüzlerine bakıyorum.
Nasılda içlerine çekiyorlar yaşadıkları her anlarını
Nasılda çocuklar gibi şeniyorlar
Ve sanki taze dudaklarında gülümseyen sözcükler
Öyle mutlu oyunlar oynatıyor ki onlara
Bakınca azıcık nefesleniyorum sanki.
Ve yürüdüğüm zemini kaygan caddelerde
Omuzlarıma yaslanan kaldıraçlar gibi
Beni öyle sımsıkı tutuyor ki bu duygular
Onların sayesinde yaşadığımı
biraz da olsun anlıyorum.

II-

Bugün günlerden ne olduğu önemli değil
bir gitarın sıkışıp kalan telleri gibi canım öyle sıkılıyor ki
Tuz buz olmamak için kendimi
Ayazın buz gibi üşüyen yaşamaklarına bırakıyorum.
Önce birkaç fotoğraf diyorum
Enerji toplamalıyım uzuvlarıma.
Denizin kıyısında çekilmiş birkaç fotoğraf
Ve birkaç tebessüm
Katıkla sıvanmış damarlarıma bir rahatlık,
Bir esnetme ve gevşeme derken
Hayatın arzu ve ihtirasları
Beni öyle çekiyor ki kendine.
Ne üşüyen havayı ne de
kupkuru bir ayazı hissediyorum.

Dalıp giriyorum sokaklara,
Sokakların sapaklarından
En kuytu köşelerine kadar
Girip çıkıyorum.
Gördüğüm bütün insanlara
Tanıdık tanımadık herkese
Bir içten selam verip,
Karşılaştığım her çocukla da
Çocukluğumun oyunlarını oynuyorum.
Birlikte gülüyoruz,
Birlikte katıla katıla kahkahalar koparıyoruz
Ve sonra apansız ayrılıp
Soluğu bir gece meyhanesinde
Kadehlerin dibinde arıyorum.
Her içtiğim kadeh derdi değil,
Her konuştuğum dertli
Kederi değil,
Bana mutluluğun
Resmini çiziyor sanki.

ve Şimdi biri bana gelse dese ki
sen hayatı seviyor musun?
Evet seviyorum.
Çünkü sen yaşıyorsun
ve yaşadığın için de ben yaşıyorum.

26 ocak.