nemli bir aşk sayfasıydı/önce gözlerin de kaldım sonra ruhumu bıraktım içine./ bilinmedik tesadüflerin aktığı nemli bir yaz akşamıydı haber bültenleri tebessüm eden ağızlardan çıkıyordu, kadınlar sundurma altlarında çocuklar da oyun parklarında kahkahalarıyla her şeyi ezip geçerken, yani her şey güllük gülistanlık iken ben dalıp kaybolduğum bu şehrin her sapağında seni sayıklıyordum. bilinmedik tesadüflerin aktığı nemli bir yaz akşamıydı sıradan ve kendi minvalinde dönen bir dünya yoktu yanımda herkes uyurken ben saatlerce sağanaklar döküyordum herkes gülümseyen edalarla kahvaltı sofralarının küçücük sevincini yaşarken ben kahvaltı tabaklarına hüzün akıtıyordum. bilinmedik tesadüflerin aktığı nemli bir yaz akşamıydı deniz çok durgundu sahilde ayak izlerin vardı gözlerin ise yaldızlanıyordu denizin berrak sularında. ve deniz sanki muhteşemdi gökyüzü ve sonra gözlerinle bütünleştiği zaman. kendi ekseninde dönen hayatları bir nokta gibi susturuyordu doğanın bu güzelliği. her şey,herkes içimdeki tutkunun esiriydi ben sevinmesem herkesler sevinmiyordu sanki, ben ağlasam herkes ağlıyordu. bu bir yanılsamaydı biliyorum gözlerine takıldığım kimliğimi kaybettiğim anlardı yani. ki bu anlardan uyanmıyordum zaten çünkü ruhumu da bırakıyordum ruhuna. nereye taşınsan ben oradayım nereye gitsem sen oradasın iki kişi değilde bir kişiyiz sanki artık. ve şimdi nemli yaz akşamlarında dolaşırken kiminle konuşsam, kime baksam ağzımdan ve yüzümden düşen bin parça. çünkü seni taşırken bir ölüden hiç farkım yok. 11 ağustos İstanbul |
Severek paylaştım...
Çok çok beğendim...
........................................ Saygı ve Selamlar.....