Duvarlar Yıkılıyor Üzerime‘’Kadın dört duvar arasından etrafına baktı, sonra küçük bir tebessüm yanaklarına değdi. Yine de mutlu olmasına yetmedi tanrı. ‘’Tanrının olduğu yerde özgürlük yoktur.’’dedi kadın.. Duvarlar yıkılıyor üzerime Her taraf karanlık Sokaklar şaşı göz kırpıyor Her gözün içinde saklanan kimliğim Tanrım ben hangisiyim diyorum. Lambalar neondan eksik Yıldızlar dökülmüyor içeriye Perdeler karabasan Ve sessizlik ölü bir kent Nerde kaldı kuşların ahengi O her sabah uyanırken dinlediğim serçe şarkıları. Kaldırım taşları patlamaya hazır bombalar gibi dizilmiş sanki, Pankartlar bozguna uğramış, Ve Dükkanlar salaş meyhaneler gibi müşterilerini beklerken İçeriye giren suretlerde bir yalan rüzgarı Hem de ölümün gölgesinde Ne zaman düşeceğini bilmeden. ----- Duvarlar yıkılıyor üzerime, arzusunu yitirmiş Aklın çemberinde barikatlar Bütün yollara kesik vurmuş, Yani Nereye çıksam bir kumpas, Hangi kavgaya baksam, Hep aynı bilmece, Kiminle konuşsam aynı şarkı, İş güç,emek nerde? Hangi yüzün altında, Kumar oynayan bakışlar, Yani tanrı her senaryoyu oynuyor Ve oynarken ne yazık ki pazarlık yapmadan öldürüyor.. Şimdi soruyorum kendime Tanrım ben ölüyor muyum Yoksa jiyanın pundunlarına maruz kalmış bir tanrı mıyım Duvarlar örülüyor üzerime Gözlerimin pınarlarında bir suskunluk İçerim öyle bulutlu ki Ne bu susuşlar bozuluyor Ne de dökülen yağmurlar diriltebiliyor beni. Haziran 2018 İzmir. |
Kalemin susmasın
___________________________________Selamlar