Saçların Yıldızları Bağladı Yeryüzüne
bilmediğin güneşlerim var
ıslak kaldırımlara vuran gün sıcağı bilmediğin anlayamayacağın saatlerimi kurdum sensizliğe uyuyorum şimdi nerde olduğunu bilmiyorum ellerimi uçurtma yaptımdı oysa vücudun gökyüzümdü sevdim okşadımdı seni yağmurlarınla tanıştımdı gözlerin bulut bulut kapatmıştı aydınlığımı gözlerin herşeye değdi gördü işte görmen herşeyi ödüldü herşeye gözlerin neye kime değse yağmur telaşı gözlerin bir bana bulutlu gözlerin bir beni görmedi sense mahrum oldun yapraklarından çocukluk peşinde düş ağacımın saçlarını uçurtmama misina yaptım bak saçların şimdi tel tel yeryüzünde gökkuşağı sicim gibi puslu bir yağmur saçların yıldızları bağladı yeryüzüne geceyse gece olsun yıldızlar bizim ya yüzümüzü ağartmadığınca ağaçların sessizlik tılsımı uçurtmamın ipinde artık sadece birlikte baktığımız yıldızlar var düş yapraklarıma şavkıyan bu senin rıhtımın rıhtımında yüzüm yıldızlarla bir sana tutkulu dedim ya saçların yıldızları bağladı yeryüzüne sabah demek özlemek senin gözkırpışını bol ağustoslu aşk güneş altında aramak yıldızları aşk dizeleri kendi halinde sağa sola savruk sonbahar ağacı aşk gidiyorum deyip saymak yıldızları ardında bırakmamacasına hiçbir yalnızlığı sırdaşımız ölüm yok başka özgürlüğümüz aşk sırdaş ölümlerden mahrum kalmak son tesellisini yitirmiş sabah yağmuru özgürlüğümü sana değil kapalı bir öğle sonrasının kızgın yağmurlarına sakladım şiirleriyle senleşmiş sensizlikten küreğe mahkum bir çuha çiçeği aklandım ayrılığımla ihanetimden ölüme dünyanın diğer ucunda sen gülen gözlerin vardı öldürdüm ölümümü severek seni anlatarak mevsimsizliğe mevsimsizliğin bilinmezliğine seni sensiz bırakarak yanarak ıssız bir göl saatinde vurulan sevdalı bir kuşun ikindisizliğine not:sensizliği günün batışına ısmarladım apartmanlar ağladı pencerelerde sen ben biz yoktuk bulutlar perçemleriyle çırpındı yağmurun gecikmişliğine biz ki yağmurlarla yıkamıştık ilk akşam hüznü bulaşığı hüznümüzün yalın hıçkırıklı yüzünü sımsıkı toprak kokulu çakıl taşını da sevmiştik anlatamadık bunu gülüm zamanın acımasız burçlarında heycan yükü kalplaerimize beklenti dolu aptal ve sarışın sanrılı kaygılı saatlerimi kurdum sensizliğe uyuyorum sensizliğe büyüyorum ben kolay kolay büyümem büyürsem o büyüdüğüm bir sensizlik çağı bir tek büyürüm sensizliğe sessiz sedasız ölmek gibi felsefi göğe bir not bıraktım bakışlarımın aramaklığını sensizliği aramakmış hayat geç de olsa öğrenmekmiş akrebin yelkovandan ayrılığını zamanın kalp kırıklığını benimsemekmiş son bir not: sensizlik yok bir başka iklimdeyim kalp kırmak gibi bu kadife sessizlik boğazımda demlendi düğüm düğüm tüm ömrüm bir de baktım sen bitmişsin sensizlik de bitmiş kuşlar av mevsimi paniği ömrümün özetini unuttum sende aşkımın özetini sensizlikte tüm zamanların özeti: yok oldu sensizlik bir tren istasyonunda üstelik sabah sabah üstelik yıldızsız bakir bir ölüm gibi sensiz aşk benim sendeki ben bendeki sen sensizlikteki kendimden daha zenginim artık sensizlik izbeleşti gündemsiz ölüm natürel yerel yokoldu sensizlik artık sadece aşk evrensel sadece aşk ben kağan işçen |