Uyku Sersemi
bulutların sunusuydu
çiçek tarhlarının üzerine saçların dolansın diye anılarıma terli alnından yeryüzüne nokta nokta bu noktasizlıkta... elma bahçeleri gibi kokuluydu bu yokluk bile kenar mahallenin köşesindeki son pencereden arta arta kirpiklerimden aşağı siyah buğusu is kokulu akşamların çoğaldı sonumuz bu yoklukta... ceketimde yokluk kırışığısın yüzümdeki son perdede uyku sersemi göç dönüşü kuşları gibi yenilenmiş bir hüzünde mutlaka damlası aksak yağmur sonrası ertelenmiş ikindi çaylarına sıkılmak gibisin kalpsiz bir soğukta ... rüyalarına su getirirken avuçlarım geniş zamanlı bir rüzgar çıldırıyor eşliğinde tüm manzaranın ayaklanan tek karanfili bu iç denizin dudak payına fit güz ansızlığınadek sensin içimdeki savaşta ... "güfteler bestesiz yolculuklar azık yoksunu hastaya deva şafak da hasta " "yılkısı ayarsız yangından kaçak gözbebekleri gençlik çağına an kala dondurmuş yorumlarını ilk durakta" "kömür kokulu günler gelmeden kasveti gelir o renksizliğin önce aynalarda kaybettiğim gözlerim sonrası siluetini göğe anımsatan çıplak ağaçlar saplanır kalbine birer birer düşüncelerimin bir solukta ..." "her çocukluk gibi yarım mendil ve kolonya hediyeli geride türküsü bir de yaşamamışlığı hiç şair halim sıradan yanım " Kağan İşçen... |
Heyecanlı anlatımlarda güzel ve bol beğenilecek şiirler süslemiş…
Şiirinizi çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar